Erzurum Güncel-Paris, saldırıyı Esad rejiminin gerçekleştirdiğinin kanıtlanması durumunda askeri güç kullanılabileceğini söylerken Türkiye de uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Paris-Ankara ilişkilerinin, Fransa’da iktidarın sağcılardan sosyalistlere geçmesi ile yumuşamasına rağmen iki ülkenin Suriye’de müttefik olacaklarını söylemek için henüz erken... Suriye’de yaşanan çatışmaların ‘iç savaş’ olarak adlandırılmaya başlandığı 2012’de analistler Ortadoğu’da ‘Şii hilali’ne karşı ‘Sünni hilali’ tablosu çiziyordu. Sünni ülkeler Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Beşar Esad rejimine karşı isyancıları desteklerken İran, Irak ve Lübnan’daki Hizbullah’ın içinde sayıldığı “Şii hilali” Esad’ın arkasında duruyordu. Şii yönetimlerin tutumunda değişiklik olmazken Sünni cephe parçalandı. Önce ılımlı isyancıları destekleyen Suudi Arabistan ile Müslüman Kardeşler’i destekleyen Katar ile Türkiye arasında çatlak oluştu. Mısır’da Müslüman Kardeşler kökenli Muhammed Mursi’nin ordu tarafından devrilmesinin ardından Türkiye’nin Mursi yanlısı tavır alması ile bağlar tamamen koptu. Suudi Arabistan ve BAE, orduya ilk andan itibaren destek çıkarken Mursi’nin müttefiki Katar da onları izledi. Körfez ülkeleri ile ilişkileri gerilen Türkiye’nin 20-21 Ağustos’ta yaşanan katliam karşısında takındığı tutum Fransa ile yakınlık gösterdi. Suriye’yi Ortadoğu’ya geçiş kapısı olarak gören Fransa da muhalifleri destekliyor. Ancak iki ülkenin desteklediği gruplar farklılık gösteriyor. Müslüman Kardeşler’e yakın olan Türkiye’nin aksine Fransa, Esad’ın yerine Sünni referansları bulunmayan seküler bir ismin gelmesini tercih ediyor. Silahlandırma ihtimali Fransa’nın dikkat çeken bir diğer açıklaması ise BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) karşı yapılan çıkış oldu. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, BMGK’nın askeri seçenek konusunda karar çıkaramaması durumunda “kararın başka yollarla alınacağını” söyledi. Ancak BM Şartı’na göre, meşru müdafa dışında, bir ülkeye karşı askeri güç kullanılması için BMGK’dan karar çıkması gerekiyor. NATO’nun harekete geçmesi için de BM’den karar çıkması şart. Fransa’nın tek taraflı müdahalede bulunacağına ihtimal verilmezken Fabius’un sözlerinin muhalifleri silahlandırma planına işaret ettiği yorumu yapılıyor. Mayıs ayında AB’nin Suriye’ye silah ambargosu düşmüştü.