Tuvaletlerini poşetlere yapmışlardı
Erzurum’dan Rize’ye giderken çığ düşmesi sonucunda Ovit Dağı’nda mahsur kalan 18 kişiyi kurtaran 3 kişilik ekipten Hasan Köse 18 kişiyi kurtarma öyküsünün detaylarını anlattı.
Safile Usul - Gazeteport Cuma akşamı saat 17.00’de Erzurum’dan Rize’ye yolcu taşıyan bir minibüsteki 18 kişi yolun Ovit Dağı ile kesiştiği yerde düşen çığ ile 40 saat sürecek bir yaşam savaşının içine düştü. Herkes çaresizdi. Umutların tükenmeye başladığı bir anda devreye Kaçkar Dağcılık İhtisas Klubü’nün eğitimli üç dağ sporucusu girdi. Dağda mahsur kalmış 18 insanı kurtaran 3 kişiden biri olan Hasan Köse o saatleri Gazeteport’a anlattı. CUMARTESİ AKŞAMI BİZE GELEN TELEFON Biz Rizeliyiz ve dağ sporcusuyuz. Cumartesi akşamı klüpte toplanmış, faaliyetlerimiz hakkında bir değerlendrime yapıyorduk. Bir telefon geldi. Arayan Rize Belediyesiydi. Telefonun ardından üç kişi, Klüp Başkanımız Mehmet Emin Ayalan, Sultan Beyaz ve ben yola çıktık. HERKES CANSİPERANE AMA EĞİTİMSİZDİ İnanın o anda çevreye dikkat edecek vakit bile yoktu. Herkes cansiperane bir şekilde bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Ama dağda kurtarma işi çok sıkı bir eğitim gerektirir. Çığla oyun olmaz. Çığ düşmüş ve çığ tehlikesi olan bir bölgede kurtarma harekatına girişmek çok zor bir iştir. İnsanlar böyle birşeye kolay kolay cesaret edemez. KURTARMA İÇİN 8 TANE SIKI EĞİTİM LAZIM Bizim avantajımız ise, Türkiye’de sadece Dağcılık Federasyonu tarafından verilen 8 tane çok sıkı eğitimden geçmiş olmamızdır. Başkanımız Mehmet Emin Ayalan zaten Türkiye Dağcılık Federasyonu Yönetim Kurulu üyesidir. Sultan Beyaz ise çok saygın, çok güvenilen ve çok sıkı bir dağcıdır. SADECE İKİ TANE HEDİĞİMİZ VARDI Önce çift kabinli kar paleti de olan bir araçla dağın belli bir noktasına kadar çıktık. Aracı bize Rize Belediyesi tahsis etmişti. Ancak, araç güçlü de olsa belli bir noktadan sonra araçla ilerlemek mümkün değil. Araçtan indik ve yürümeye başladık. Üç saat kadar yürüdük. Aslında daha hızlı yürüyebilirdik ama sadece iki tane hediğimiz(*) vardı. ARTIK BİZİ DONATIRLAR HERHALDE Hedik pahalı bir şey değil aslında ama bizim yeterli malzememiz yok. Ama artık bundan sonra bizi donatırlar herhalde. TUVALETLERİNİ POŞETLERE YAPMIŞLARDI 3 saatlik yürüyüşün ardından minibüse ulaştık. Minibüsün kapısı karla kaplıydı. Zaten açsalardı kapıyı, soğuktan donarlardı. Önce karları temizleyerek kapıyı açtık. BİZİ AKUTÇU SANDILAR Minibüstekiler bizi AKUT’tan sandılar. “Yok” dedik, “biz şucu bucu değiliz.” Sarıldılar bize. Onları sonra 2 saat kadar yürüterek araçların olduğu bir noktaya vardırdık. BİZ OLMASAYDIK Hasan Köse, “Siz Rizeli dağ sporcusu gençler olmasaydınız, o 18 kişi ne olacaktı?” şeklindeki sorumuza ise, şu şekilde cevap verdi: “Biz olmasaydık ne olacaktı? Zor bir soru. Herkes çok cansiperane idi ama tabii çok sıkı eğitimi olmayan bir insan kurtarma işi yapamaz. Çok zordur bu iş.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.