Ucuz etin formülü çok net: Milli et
Kırmızı et fiyatlarını düşürmek için atılan ‘ithal et’ adımı da spekülatörlerin önünü kesemedi. Hatta kasaplar yeni bir artış bekliyor. Uzmanlar ise çözüm olarak ‘milli tarım’ı işaret ederek, 2019’da etkilerinin görüleceğini belirtiyor.
Erzurum Güncel- Kırmızı et fiyatları yapılan tüm müdahalelere rağmen artışını sürdürüyor. İthal eti kullanmayan kasapta fiyatlar yerli ürünlerde yüksek seyrediyor. Et ve Süt Kurumu’ndan faydalanan vatandaşın sofrasına ithal et gelmeye başlasa da daha çok restoranların, marketlerin radarında oluyor. Üstelik hastalık nedeniyle pek çok şehirde ölümler meydana geldiği belirtilen kuzuda fiyat artışı da devam ediyor. Kuzu eti fiyatları yaklaşık bir aydır el yakıyor.
Yine mahalle kasapları Mayıs sonunda başlayacak Ramazan ayında da piyasada yeni bir fiyat artışı olacağı kanaatinde. Yanı sıra yem fiyatlarındaki artış, hayvancılığa ilginin azalması gibi pek çok nedenin fiyatlarda artışa neden olduğunu belirten kasaplar, yüksek fiyatlara aldıkları eti daha düşük fiyatlarla satmalarının mümkün olmayacağını ifade ediyor.
Et üretici birlikleri ve tarım uzmanları ise ithal etin piyasayı regüle etmek için bir araç olduğunu belirterek, sürdürülebilir kaynak için milli tarım projesinin önemine dikkat çekiyor. Ancak bunun için tüm paydaşlara görev düştüğünü kaydeden uzmanlar, 2019 yılında ‘milli tarım’ projesi faydalarının hissedilmeye başlayacağını vurguluyor.
‘İthal et satmıyoruz’
Uzun süredir kasaplık yapan ve belli bir müşteri kitlesi olan kasaplar ESK’dan ithal et almıyor. Kendi etlerini Balıkesir’den kendileri getirttiklerini belirten Kasap Polat Karakoç, uzun bir süre et fiyatlarında düşüş beklemediklerini söyledi. Karakoç, “İthal eti bir kere getirirsek alan bir daha buraya gelmez. O etin müşterisi ayrı. Daha çok restoranlar, belki küçük mahalle marketleri. Fiyatlar düşmek yerine yükselişte” dedi.
Kasap Hakan Biliközen de ithal et satışlarından faydalanmadıklarını anlatarak, “Daha önce alıp denedik. İki gün tezgahta durmadan kararıyor. Fazla fire veriyor. Tüketici de tercih etmiyor” dedi. Et fiyatlarında piyasada bir düşüş trendi görmediklerini kaydeden Biliközen, “Yıllardır esnafız. Biz de eskisi gibi kazanmıyoruz. Aldığımız kemikli et fiyatı müşteriye gelene kadar o kadar artıyor ki biz de şaşkınız” diye konuştu.
‘Milli tarım’ projesinin öne çıkan özellikleri
- Tarımda havza bazlı üretime destek verilecek, yerli tohum üretimi artırılacak.
- Buğday (yem bitkileri) her yerde desteklenecek.
- Piyasa düzeninin sağlanması için TMO etkin kullanılacak.
- Ekim ve hasat zamanı olmak üzere destek verilecek.
- Mera alanları genişletilerek hayvancılık yapmak isteyenlere ıslah yapma şartıyla cüzi paralarla kiraya verilecek.
- 22 ilde en az 500 baş kapasiteli damızlık üretim merkezleri kurulacak.
- Arazi toplulaştırma ve sulama tek bakanlıkta toplanacak.
‘Ette ithalatçı bir ülke olmayacağız’
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 1 milyon 300 bin ton et tüketimi gerçekleşirken, üretilen etin ise 1 milyon 150 bin tonda kaldığına vurgu yaparak, 150 bin ton kırmızı et açığı nedeniyle ithalat oluştuğunu söyledi. Bakan Çelik, “Türkiye gibi bir ülkede hayvan ithalatı olması, aslında hepimizin kabullenemeyeceği bir tablodur. Bundan dolayı ‘Milli Tarım Projesi’nde hayvancılıkla ilgili attığımız adımların bir amacı vardır. Hedef, Türkiye’de hayvan ithalatı değil, yerli hayvan üretimiyle, kendi ihtiyacımızı karşılamak. Bunun için sıkı ve yoğun bir çalışma içerisindeyiz” dedi.
‘Bu milli bir dava’
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel de milli tarımın önemine dikkat çekerek, içinde bulunan tüm konuların eksiksiz, tüm paydaşlarla uygulanarak ülkeye çok ciddi katkılar sunacağını söyledi. Tezel, “Sayın bakan da et ithalatının tüccarlık olduğunu, memlekete hayırlı olmayacağını her fırsatta dile getiriyor. Milli tarım meselesi tam anlamıyla bir milli davadır. Bu konuya hep birlikte inanmalıyoz. 2019 yılında ilk meyvelerinin toplanacağına inanıyorum” açıklamasında bulundu.
‘Milli tarım projesi başlı başına çare’
Kırmızı et tartışmalarında milli tarım projesinin başlı başına bir çözüm olduğunu vurgulayan Tarım Uzmanı Ali Ekber Yıldırım, üretimi artırmak ve fayda sağlamak için birebir uygulanması gerektiğini söyledi. Yıldırım, “Fiyat meselesi, üretim meselesini günlerdir konuşuyoruz. Üretici de tedirgin alıcı da. Kesin bir çözüm aslında çoktan bulundu. Milli tarım... Tamamen uygulayabilir ve bağlı kalırsak çözüm buradan çıkacaktır” diye konuştu.
Kuzu fiyatı düşmüyor
İthal eti kasapların tercih etmeyeceğini belirten Kasap Hacı Çolak da fiyatların yükselme eğilimde olduğunu dile getirdi. Çolak, “Daha alırken dolaba gelene kadar zaten fiyat çıktıkça çıkıyor. Eskisi kadar çok almıyoruz, çok da satamıyoruz. Kuzu fiyatı daha yüksek. Sorduğumuz zaman bu yıl kuzu doğumlarında ölümlerin yüksek olduğu söylendi. Tüm piyasada durum aynı” açıklamasında bulundu.
Kasap Fikret Yelence de kuzu hastalıkları nedeniyle ölüm oranlarının yüksek olduğunu belirterek, “Yerli piyasada yeterli ürün olmadığını görüyoruz. Ancak sayın bakanın da dediği gibi bunu ithal etle halletmek doğru değil. Kökten bir çözüm gerekiyor” dedi.Milliyet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.