Erzurum Güncel- Atatürk Üniversitesi'nin çeşitli fakülte ve yüksek okullarında öğrenim gören K.N., F.Z., E.Ş., G.A., H.A., H.Ş., B.K., E.K., T.Ş., N.U., S.D. ve Y.A., 2011 ve 2012 yıllarında kendilerini tuzağa düşürerek cinsel istismarda bulunan ve aralarında birçoğu esnaf olan 8 kişi hakkında polise gidip şikayetçi olmuştu. Şikayet üzerine Emniyet Müdürlüğü tarafından teknik takibe alınan 8 kişiden 3'ü 4 Aralık 2012 günü çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanmıştı. Başlatılan soruşturma kapmasında hazırlanan iddianamede, sanıkların özellikle vaatlerde bulunup kandırdıkları kızlarla cinsel ilişkiye girerek hayallerini mahvettikleri, bazı kızlara ekonomik destek verdikleri, kızları kandırmak için yalan ve hileye başvurdukları belirtildi. Tanıştıkları bütün genç kızlara yönelik nihai amaçlarının cinsel birliktelik olduğu konuşmalardan açıkça tespit edildiği vurgulanan iddianamede sanıkların, ev kiralayarak, kızlarla ilişkiye girmeyi kolaylaştırdıkları, şüphelilerin cinsel amaçla kızları kandırmak için gerçekleştirdikleri eylemleri alışkanlık haline getirdikleri, baskı, tehdit ve şantaj yoluyla suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçunu işledikleri belirtildi. Tutuklu şüphelilerin, 12 mağdur üniversiteli öğrenciye birden fazla 'cinsel istismar' suçlarını işledikleri iddiası ile 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetmek, 'nitelikli cinsel istismar, cinsel istismarda yardım, yataklık, özel hayatın gizliliği ile şantaj ve tehdit' suçlarından dava açıldı. 1. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen ilk duruşmada tutuklu yargılanan V.S., İ. A., ve Y. Y., suçlamaları kabul etmediler. Mahkemede savunma yapan V. S., “Emniyete verdiğim ifadelerin hiçbirini kabul etmiyorum. 9 saat beni sorguya aldılar. Benim söylediklerim çarpıtılarak yazılmış. Hakim ve savcı beye verdiğim ifadeleri kabul ediyorum” dedi. İ. A., ise suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, “Emniyette işkence gördüm. Bu konuda dilekçe verdim ancak henüz hiçbir cevap gelmedi. Emniyetteki ifadeleri kabul etmiyorum” diye konuştu. Y. Y.’de, “Emniyetteki ifadelerin hepsi asılsız. İfade vermeyeceğimi söylediğim zaman polis bana saldırdı. Savcılık ve emniyetteki ifadelerimi kabul etmiyorum. İşkence gördüm ben” dedi. Öte yandan, mahkemede mağdur durumundaki üniversiteli kızlardan çoğu şikayetlerini geri çekerken 2 öğrenci şikayetçi olduklarını belirttiler. Sanık ve mağdur tarafların dinlenmesinin ardından tutuklu bulunan 3 kişi tahliye edilerek tutuksuz yargılanmalarına ve ikinci mahkemenin 31 Ekim 2013 tarihinde görülmesine karar verildi. İddianamede geçen telefon görüşmesi şöyle: M.G. : Sence kıtlamışlar (ısırmışlar) mı kızı? İ.A. : Öpmüşler kızı, kız belli bir elden geçmiş. Onun hayatına yeni bir anlayış katacağım İ.A. : Şimdi bunun babası namaz kılıyor, anası mütevazi, bunları öyle biliyoruz. Allah için. M.G. : Bal, bal tahmin edebiliyorum. İ.A. : Kendimi saklamam lazım, saklamamam lazım, yakalanacağız... İ.A. : Kanka tam tipimiz, güzel şey ya, bize öyle inanacak, öyle güvenecek ki... Radyoya medyaya kaç günden beri şey eleman için ilan veriyorum... V.S. : Alıp çalıştıracaksın, ondan sonra da şekil vereceksin, salak gibi gelip düşmesi lazım... İ.A. : Sıkıntı yok bir de ... yer bulabilirsek... V.S. : Şayet içerse sıkıntı yok. İki biradan sonra... Biz sarhoş oluruz sen dersin ki, bu pis sarhoşların yanında durmayalım dersin... Zehirlenmesini de ben mi öğreteyim? X Şahıs: Güzel mi manitalar? Y.Y. : Güzel mi lafı mı ? V.S. : Kanka bunlara pembe yalanlar, hayaller söyledin.. İ.A. : Bizim evli olduğumuz patladı. V.S. : Her türlü atımızı oynatıyoruz. V.S. : İçleri acımayacak, şerefsizliğimiz bir kez daha tavan yapacak. İ.A. : Ne olacak, ’bunlarla gezdik, evli olduklarını öğrendik ayrıldık’ diyecekler. V.S. : On numara bir kız kesiyorum, Narman’da, bu sefer de o seriye başlarız."