Erzurum Güncel-Sıfırdan bir marka oluşturmak sanıldığı gibi öyle akşamdan sabaha olacak bi şey değildir. Bugün gerek ülkemizde gerekse dünya genelinde bilinen pek çok önemli markanın arka planında, hem birkaç insan ömrüne denk bir tarih, hem de olağanüstü bir çalışmanın sonucu vardır. Büyük şirketlerin yüzlerce milyon dolar harcayarak ARGE’ler kurması, tabii ki fantezi olsun diye yapılan işler değil. Muhakkak dikkatinizi çekmiştir, Erzurum basını iki günden beri hararetli biçimde “logo” tartışması yapıyor. Olayın çıkış noktası şu: Vali Dr. Ahmet Altıparmak, Erzurum’u turizm alanında bir marka kent haline getirmek için var gücüyle çabalayıp duruyor. Böylesine zor ve hengameli bir çabanın sonunda, toplumsal takdir de olur, tam tersi toplumsal bir tepki de… Neyse ki Vali Bey için ilki geçerli… Geldiği günden beri biz de yakından izlemeye çalışıyoruz. Takdir makamında değilim elbette, ama bu şehrin bir gazetecisi olarak olup bitenlere bakarak bir durum tespiti yapabiliyoruz. Buradan hareketle peşinen bi hakkı teslim etmeliyim: Vali Dr.Ahmet Altıparmak, tüm samimiyeti, halis niyeti, çalışkanlığı ve geniş ufkuyla Erzurum’a artı bir değer kazandırmak için koşturup duruyor. Masabaşı valilerden değil… Hem makam kapısı herkese açık, hem de gönlü… “Her şeyin en iyisini ben bilirim” demediği gibi uzmanlığa son derece saygı gösteriyor. Şu birkaç ay içerisinde Vali Bey’in bendeniz üzerinde bıraktığı intiba özetle budur. Görebildiğim kadarıyla Erzurum halkı da bu minval üzere bir kanaate sahip… Vali Bey, Erzurum’dan önce Muğla ve Antalya’da aynı görevi ifa ettiği için özellikle turizm alanında söz söyleyecek bir birikime ve tecrübeye sahip. Çalışmalarıyla da zaten bu artı özelliğini kanıtlamış durumda. Vali Bey istiyor ki, turizm noktasında Erzurum’un kurumsal bir kimliği ve bu kimliği hafızalara kazıyacak çok şık bir logosu olsun. Bu hususta epey emek harcamış ve sonunda ortaya işte iki günden beri üzerine yoğun tartışma yürütülen bu logo ve bir de turizm dergisi çıktı. Zurnanın zırt dediği yer de burası. Çünkü iddia olundu ki, logo çalıntı, dergi de son derece sıradan… Arkasında emek olan bir şeye değersiz nazarıyla bakmam, bakmadım da… Ve fakat ne yazık ki ben de çalıntı olduğu iddia olunan logoyu benzerleriyle mukayese ettiğimde, üzülerek ifade etmeliyim ki gördüm ki hem de açık bir çalıntı. Derginin ise, içeriği fena değil ama mizanpajı çok sıradan… Haydi dergi çok önemli değil ilk sayıda ufak tefek aksilikler olabilir. Logo öyle değil ama… Bu çalışmaları İzmir’deki bir firma yapmış. Oysa Erzurum’un 2011’den ötürü bu alanda çok ciddi birikime ulaşmış firmaları da, yeni görseller yapacak sanatçıları da var. Çalışmalara bakıyorum; hiç biri Erzurum’u atlayıp İzmir’den bir firma bulmayı gerektirecek profesyonelliğe sahip değil. Logo çalıntı, diğerleri de sıradan… Bunlar… Turizmde ve yöneticilikte bu kadar deneyime sahip bir idarecinin gözünden kaçacak nesneler değil. Aslında bu çalışmalara “tamam” diyen bir heyet var. Yani Vali Altıparmak oturup tek başına karar vermemiş. O heyete sormak lazım. Bu çapta bir çalışma için neden ulusal bir yarışma düzenlenmedi, neden Atatürk Üniversitesi gibi bir altyapıdan yararlanılmadı? Misal; işin ehli kişilerden bir jüri oluşturabilinirdi ve Erzurum’a kurumsal kimlik kazandırmanın ilk adımı olan logo seçimi o jüri tarafından saptanabilirdi. Bütün bunların yapılmamış olması, sergilenen emeği yok saymamızı gerektirmez. Hoş Allah’ın emri değil ki mecbur kalıp da, bugün çalıntı olduğu artık herkesçe kabul edilen o logoyu kullanalım. İzmirli arkadaşlar belli ki oturup adam akıllı bir çalışma yapmak yerine, işin kolayına kaçmışlar. Google hazretlerine müracaat etmişler ve orada “e” adıyla başlayan ne kadar logo varsa hepsini indirip, onlardan birini ufak tefek rötuşla Erzurum’a kakalamışlar. Sonuç olarak, Vali Bey’in halis niyetine ve çalışkanlığına şapka çıkarmakla beraber, bugün ortaya çıkan bu logonun ben de özgün bir çalışma olmadığını düşünüyorum. Yapılacak iş belli: Bunu bir iş kazası sayıp, yeni ve esaslı bir çalışma yapmaktır.