Erzurum Güncel- Onun ismi her ne kadar Suudi iş adamının heyetinde Erzurum’a yaptığı yatırım ziyaretleri ile gündemimize girse de Ali Demirhan, Türkiye’ye yabancı yatırımcı kazandıran önemli bir iş adamı. Aynı zamanda Avukat olan Demirhan, hükümetin paralel yapı ile mücadelesinde bir dönemin efsane savcısı olarak bilinen Zekeriya Öz’ün maskesini düşüren kişi olarak tanınıyor. Genç yaşına rağmen birçok başarıyı göğüsleyen Avukat Ali Demirhan şimdilerde siyaset için meydana indi. Aslen Hınıslı olan Ali Demirhan ile ekonomi, siyaset ve Erzurum üzerine konuştuk.
Erzurum Ali Demirhan ismini birkaç ay evvel Arap işadamları ile şehre yaptığınız ziyaret sayesinde duydu. Oysa aslen Hınıslısınız…
Evet, Erzurumluyum ancak ailem yıllar evvel Yalova’ya göç etmiş. Arazilerimiz ve evimizi satmadık. Her yıl Erzurum’a gelirdik. Yılın belli aylarında evimizde kalır, ekip biçilen arazilerimiz ile ilgilenirdik. Akrabalarım hala burada yaşıyor. Tabi her gelip gidişimiz bugün ki gibi kamuoyu tarafından bilinmiyordu. Bugün gündeme gelmemizin sebebi göz önünde olmamız ve siyaset sahnesine çıkmamızdır.
Mesleğiniz avukatlık ama siz iş adamı kimliğiniz ile daha çok tanınıyorsunuz, bu sizi ikilemde bırakıyor mu?
Hayır, çünkü ikisi birbirinden farklı kulvarlar. İş adamlığı kimliğimiz baba mesleği, diğeri de benim tercihim oldu. Ticaret zor zanaat. İnsanlar eğitim alarak, okula giderek istedikleri mesleği yapabilirler ama iş dünyası beceri ister, sabır ister. Sebebi şu, 40 yıldır körfez ülkelerinde iş yapan bir aileden geliyorum. Tabi bu kadar yıl iç içe olduğumuz için bu bir dostluğu ve güveni getirdi. Bu dostluk ve güven neticesinde ülkeye yatırıma ikna edebildik Arap işadamlarını. Yapılan yatırımlarda büyük olduğu için iş adamlığı avukatlığın önüne geçti.
Körfez ülkeleri ile ticaret nasıl başladı?
1974 yılında Yalova’dan başlayan bir süreç bu. Yerel bazda başlayan ilişkiler uluslararası düzeye ulaştı. Milyar dolarları aşan yatırımların ülkemize getirilmesine aracı olduk. Özellikle kriz dönemlerinde, Gezi Parkı ve 17 Aralık gibi süreçte bu yatırımcıları getirdik. Türkiye’nin istikrarına güven duymalarını sağladık.
En fazla yatırımcı getirdiğiniz dönem ne zamandı?
Türkiye olarak biz yıllarca sırtımızı Doğu’ya yüzümüzü Batı’ya çevirdik ve Batı’dan medet umduk. Biz gurbetteki tüm vatandaşlar gibi ülkemizin gelişmiş ülkeler arasına girebilesi için çalıştık. Her yıl ülkemizin güzelliklerini gösterdik. Her yıl beş bine yakın insanı ülkemize getirdik ve tanıktık. Yabancı yatırımcı gittiği ülkede kar marjı kadar o ülkedeki istikrara da bakar. Türk siyasetinde ne yazık ki istikrar olmadığı için yabancı yatırımcıyı Türkiye cezp etmiyordu. Ne zaman AK Parti iktidara geldi, ciddi yasalar çıkardı o andan itibaren değişim başladı. Ama milat 2013’de çıkan yabancıların mal edinme yasasından sonrasıdır. Bu yasadan sonra ülkemize 4 milyar dolarlık fon akışı oldu. Bunun 3 milyar dolarına biz aracılık ettik, bu daha başlangıç. 17 Aralık operasyonuna gelirsek, o operasyon istikrara yapılmış bir darbedir. Bilirsiniz sermaye güvenli ve istikrarlı limanları sever. Güvenli ve istikrarlı ülkelere yatırım yapar, demir atar. Amerika’da yüzde 6, İngiltere’de yüzde 20 Arap sermayesi vardır. Bu çok önemli bir orandır. Trilyon dolarla ifade edilir. Biz istikrarımızı korursak yatırımcı gelmeye, ülke kalkınmaya devam eder. Hesap açık.
Yabancı yatırımcı çözüm sürecine nasıl bakıyor?
Yabancı yatırımcı elbette ülkenin Batı’sını tercih ediyor. Aslında Doğu’ya yatırım onları da cezp ediyor ama güvenliğin olmadığı bir yere kimse gitmez. Güneydoğu ve Doğu’nun bir kısmında terör tehdidi var. Siz bu halde gider orada yapılanır mısınız ki yabancı yapılansın. Şimdi ‘Erzurum’da böyle bir şey yok’ diyebilirsiniz ama çevresinde var. Bir fark olmuyor neticede. Türkiye bu sorunu bitirmeli. Bu iktidar bu işi başaracak, işte o gün Türkiye reel kalkınmayı sağlayacak.
Bu sizin siyasette ilk deneyiminiz değil.2011’de AK Parti Yalova Milletvekili aday adayı oldunuz. Şimdi Erzurum’dan aday adayı oldunuz. Bu kadar yoğunluk arasında neden siyaset?
Siyaset benim için ülkemin kalkınması bir amaç. Eğer ülkeniz kalkınmaz gelişmiş ülkeler arasına giremez ise, istihdam olamazsa, güven ortamı tesis edilmez ise servetinizin de mal varlığınızın olmasının da hiçbir anlamı yok. Benim İçin ülkemin ve bölgemin kalkınması önemli. Siyasete bu nedenle girdim. 2011’de Yalova’dan girdim. Bana göre yanlış bir tercihti, çünkü İstanbul, Bursa ve İzmit’in arasında kalmış bir il. Sonuç olarak Erzurum kadar siyasi ve bürokratik gücü yok. Bana göre Erzurum’un hizmete daha çok ihtiyacı var. Her şeyden önce kendi memleketim. Evet, Yalova’da tanınan, sevilen bir aileyiz ama benim derdim memleketime vefa borcumu ödemek. Bu nedenle Erzurum’dayım.
Tüm mesajlarınız siyasi söylemden ziyade ekonomik kalkınma üzerine
Evet, doğru ama gerçek kalkınma ekonomik kalkınma ile olur. Eğer Doğu kalkınacaksa bu Erzurum’dan başlayacak. Erzurum kalkınırsa Doğu kalkınır. Ben kalkınmaya talibim. Siyasi kalkınma daha büyüklerimizin görevi. Daha büyük siyasi ağabeylerimize ait bir olgu. Türkiye’de sağlık alanında devrim yapmış bir Recep Akdağ var, bugün Türkiye’nin iç işlerinde kilit ismi haline gelmiş Efkan Ala var. Beri tarafta ülkenin değişmesinde, kentsel dönüşümünde iz bırakacak olan Çevre Şehircilik Bakanı İdris Güllüce var. Ben bu isimler arasında bir noktayım.
Erzurum Batı’dan görünmüyor.
Batıdan bakınca Erzurum nasıl görünüyor?
Erzurum derin bir geçmişe sahip, vatanına bağlı devletçi bir yapası var. Batı kendi derdinde, eğer oradan bakarsak şehir görünmez. Bir geri kalmışlık var. Bunun sebebini sadece siyasilere bağlayamayız. Önce iş adamlarımız ve sivil toplam kuruluşları var. Siyasetçiler ve hükümet Erzurum’a bir şeyler yapmak istiyor ve yapıyor da ama bunun daha çok ilerletilmesi gerekiyor. Özellikle yabancı yatırımcıyı buraya getirmemiz lazım. İç ve yerel sermayenin güçlendirmesi gerekir. Erzurum’un kış ve sağlık turizmi anlamında büyük bir potansiyeli var. Doğal kaynakları bakımından zengin il. Bulunduğu jeopolitik konum itibari ile önemli bir il. Tüm bu verilerin bir arada harmanlanması gerek. İşte o zaman Batı’dan Erzurum’a bakabiliriz. Bana göre Erzurum için en iyi dönem. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen çok gayretli, Vali Altıparmak yine öyle, bugün bürokrat olarak Erzurumlu isimler önemli görevlerde. Bu bir şans diye düşünüyorum.
Birde şu meşhur savcı Zekeriya Öz’ün olayı var. Sizi ‘Öz’ün maskesini düşüren adam’ olarak nitelendiriyorlar.
Bu öyle olağanüstü bir olay değil. Biz orada avukatlık yanımızı konuşturduk. Öz’ün Dubai tatiline kendi parası ile gitmediğini, tüm masraflarını şirketimizin ödediğini ispatladık. Bunu vatanını seven herkes yapardı. Bunu yaparken başımıza neler geleceğini biliyorduk. Ailem hedef oldu. Belki daha kötü şeyler olacak ama ben hepsine hazırlıklıyım. Bunlar önemli değil, önemli olan vatanımız ve ülkenin refahı. Ayrıca bu olay bana ne artı sağlar nede eksiye düşürür.
Aday gösterilmemeniz durumunda üzülür müsünüz?
Üzülmem dersem yalan söylerim. Bakın Türkiye’de güçlü bir iktidar, güçlü bir parti var. Ben bu zincirin bir halkası olmak istiyorum. Bu güçlü iradeye güç katmak istiyorum. En önemlisi şu ki benim şehrime siyaset eli ile yapacaklarım var. Elbette bu işler nasip işi, rabbim nasip etmez partim uygun görmez ise kırılmam, kendime dert etmem. Lakin böyle bir fırsatı kaçırdığım için elbette çok üzülürüm. Bir şeyin altını çizmek isterim, ben bu kent için bir şeyler yapmaya kararlıyım, siyaset olmaz ise iş adamı kimliğim ile yoluma devam ederim.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.