Van’da arka arkaya meydana gelen depremler, yeniden Türkiye’deki deprem gerçeğini akıllara getirdi. İşte Van’da yıkılan binaları hep birlikte gördük. Yüzlerce can, üç beş kişinin çıkarı için feda edilmiş. Peki, böyle bir deprem Erzurum’da olsa sizce ne olur. Düşünmek bile istemiyorum. Biz sanırım, yüzlerce değil, binlerce kayıp veririz. Erzurum’da son yıllarda, o kadar kaçak inşaat yapıldı ki. Kaçağın yanı sıra, neredeyse tüm binaların bir iki katı kaçak. Yani şuursuzca Erzurum beton yığını haline getirildi. Bunda, eski ve mevcut belediye başkanlarının vebali büyük. İşte İmar İskan evlerinin hali. Haberini yaptık. Ben ham video çekimlerini izledim. İş makinesi bir koluna dokunuyor, 2 blok birden yıkılıyor. Erzurum’da, İmar İskan Konutlarını yapan müteahhitlerin, sanırım yaptıklarının hepsi aynı kalitededirler. Bu müteahhitlerden ev alanların, zaman geçirmeden mülkiyetlerini inceletmeleri gerekir. Yoksa Allah muhafaza. Bunun dışında, Erzurum’da gözle görülür ve tehlike arz eden binalar mevcut. Bunlardan bir tanesi Çaykara İş Merkezi. Bu İş merkezinin zemin ve birinci, hatta ikinci katlarının kolonları kesildi, duvarları yıkıldı. Yerine ise vitrinler açıldı. Bu yıkımları, Büyükşehir Belediyesi adeta seyir etti. Şimdi bu binada, dershane var. Kurslar var. Cafeler, bürolar, dükkanlar, yani ne arasan var. Yani tehlike çanları Çaykara İş Merkezinde çalıyor. İkinci tehlike ise, Menderes caddesinde bulunan Özel İdare ve özel bir şirkete ait iş merkezi. Bu iş merkezinin, yeraltı oto parkı nedeniyle temeli kaymış. Gerçi Özel İdare güçlendirmesini yaptı ve öğrenci yurdu olarak kiraya verdi. Ama bu iş merkezinin altında bulunan alışveriş merkezinin iki binayı birleştirmek için tünel açtığı ve kolonları kestiği yıllar önce iddia edilmişti. Bu iddia doğruysa, diyebilecek söz bulamıyorum. Asıl kafamı karıştıran ise, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’in sözleri. Geçen gün, gazeteci arkadaşlarımıza Başkan Küçükler, bu iş merkezi hakkında iddialarda bulunmuş. Başkan Küçükler, “bizim o binada sosyal tesislerimiz vardı. Bina güvenilir olmadığı için sosyal tesislerimizi çıkardık” dekmiş. Eğer, bu sözleri gerçekten Başkan Küçükler, söylemiş ise acilen önlemini almakta kendisine düşüyordur. Üçüncü bir tehlikeli bölge ise Bölge Eğitim ve Araştırma hastanesinin karşısındaki binalar. Bu binaların ve iş merkezlerinin imarı 3 kattı. Daha sonra, imar tadilatına gidilere, burada da çok katlı yapılanmaya izin verildi. Daha önce, üç kat olarak inşa edilen binaların üzerlerine yeni katlar çıkıldı. Yani, Erzurum’un neresine dokunursanız elinizde kalıyor. Bunun için, Valilik ve Belediyeler zaman geçirmeden Erzurum’da ciddi bir araştırma başlatmalılar ve şüpheli binaları acilen gözden geçirtmeliler. Yoksa, yarın bunun hesabını hiç kimse veremez… Not: Deprem yazımı yazarken, Van’dan bir üzücü haber daha geldi. Sevgili Gazeteci ağabeyimiz Sebehatin Yılmaz’da enkaz altında kalmış. Dualarınızı Sevgili Sebahattin ağabeyimizden ve tüm depremzedelerden eksik etmeyin. Allah hepsinin yardımcısı olsun…