Erzurum Güncel- - Geçtiğimiz günlerde bazı belediyelere kayyum atanmasından sonra özellikle HDP/ PKK kanadında büyük hezeyan olduğunu ifade eden Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, “PKK terör örgütünün siyasi kanadı HDP yöneticileri, kayyum icraatinden sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve dolayısıyla milleti 6-8 Ekim 2014 yılında yaptıkları terör eylemlerini yinelemekle tehdit ettiler. Kayyum atanan HDP-DBP'li belediyeler ile ilgili yapılan incelemeler sonucunda, bu belediyelerin malum olduğu üzere terör örgütü pkk nın yan kuruluşu gibi çalıştığını ortaya çıktı. Kimi belediyeler terör örgütüne finansman destek sağlarken, kimi de resmi araçlarını hendek, çukur kazma gibi faaliyetlerinde kullandırdı. Terör örgütü üyelerine işverip istihdam alanı açan belediyeler kadar, PKK adına çalışanlardan ve vatandaştan haraç toplayan yerel yönetimler de dikkat çekti.” diye konuştu. Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, “İşte devlet geç kalınmış bir icraate imza atarak terröre hizmet eden bu belediyeleri, halka hizmet etmeleri için yeniden şekillendirme yoluna gidince başta Selahattin Demirtaş olmak üzere bütün terör seviciler ülkemizde, ABD’de ve Avrupa’daki stk lardaki, siyasetteki ve medyadaki yandaşlarıyla Türk Devleti’ni isyan ve iç savaşla tehdit etmeye başladılar. “ diye belirterek şöyle konuştu: “İçerideki ve dışarıdaki Türkiye düşmanları, yeni bir Kobani senaryosu yazarak bunu hayata geçirmenin yollarını arıyorlar. Sözde belediyelere atanan kayyumları protesto eden bu grubun asıl amacı; Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde organize ettiği Fırat Kalkanı operasyonunu durdurmak ve başarısızlıkla sonuçlandırmaktır. Hatırlayalım, 6-8 Ekim 2014'te Daeş'in Ayn el Arab (Kobani)'a başlattığı saldırıdan sonra Hdp halkı sokağa çağırdı. Türkiye genelinde çıkan olaylarda 54 vatandaşımız öldürüldü. Türkiye'de bir iç savaş provasına yol açmaya yeltendiler. Dün Kobani üzerinden bağıran hdp/pkk bugün Fırat Kalkanı operasyonu ile sıkışınca aynı sesleri çıkarmaya başladı. Arada hemen şunu da belirtelim ki, 15 Temmuz Fetö darbe girişiminin amaçlarından birisi de devletimizi hareketsiz bırakma ve Suriye’de kanton devletlerin yolunu açmaktı. Fırat Kalkanı opersayonu ve başarılı sonuçları, özellikle pyd-pkk-ypg gibi taşeron örgütlerin hayallerini alt üst edince, bütün güçleriyle siyaset, medya vs. her yolu deneyerek Türkiye’yi durdurmaya çalışıyorlar. Kürt vatandaşlarımız üzerinde algı operasyonları yaparak Kürtlerle, devleti karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Özellikle Kürt kardeşlerimiz çok dikkatli olmalı ve bu kollektif hainlere prim vermemeliler. Amerikan bayrağının altında, kürtlerin haklarını savunduklarını ilan eden bu kollektif terör grupları, 6-8 Ekim olaylarının tekrarının, Sayın İçişleri Bakanımızın ifade ettiği gibi acımasız bir karşılık bulacağını çok iyi biliyorlar. Çünkü onlar da bütün dünya ile beraber, Türk Milletin 15 Temmuz’da bağımsızlık ve milli birlik yönünde verdiği güçlü mesajı net bir şekilde aldılar. Artık çok daha iyi biliyorlar ki Türk Devleti tüm vatandaşlarıyla beraber, ne FETÖ’ye ne de PKK-PYD-YPG gibi terör örgütlerine asla pabuç bırakmayacaktır.”