Erzurum Kongresi'nin 99. yılı bugüne kadar hiç olmadığı ruh iklimiyle kutlanıyor. 99 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk, "Kurtuluş"a giden yolu Erzurum'da başlatmıştı, bugün de Başkan Erdoğan, ülkenin geleceğinde tehlike olan her oluşuma karşı savaş açarken, en büyük desteği Erzurum'dan alıyor.

Tarih, uyanmamız

için yeterli bir ders...

Bugün 23 Temmuz 2018... Belki birileri farkında olmayabilir, ama 23 Temmuz, takvim yapraklarındaki alelade bir gün olmaktan öte, bu milletin ve bu vatanın mukadderatı üzerinde en hayati bir tarihin, bir günün adıdır. Sayın Başkan Erdoğan, sizin de ziyadesiyle duygu yüklü mesajınızda ifade ettiğiniz gibi 23 Temmuz, bir milletin yeniden diriliş günüdür.

Ölmek var,

dönmek yok

99 yıl önce tam da böyle bir günde yani 23 Temmuz'da, Erzurum'da toplanan maşeri vicdan, önüne konulan (mandayı kabul et) tek seçenekli bir tercihe ya "evet" diyecekti, ya da seçenekler arasında olmayan, lakin icabında ucunda ölüm olan kendi kararını verecekti: Ya İstiklal, Ya Ölüm!

Topçu'nun 

'İsyan Ahlakı'

Sayın Başkan Erdoğan... Erzurum, 99 yıl önce başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tam da şairin dediği gibi "bir avuç inanmış adam" öncülüğünde muazzam bir başkaldırıya ev sahipliği etmişti. Kim bilir belki de hemşerimiz Nurettin Topçu, o muhteşem eseri "İsyan Ahlâkı"nı yazarken, ilhamını bu mübarek başkaldırıdan almıştı: "Himaye ve manda kabul edilemez!"

Millet

size güvendi

Sayın Başkan Erdoğan... Bu millet sizi 2002'den beri ehli vicdanın teminatı, ulusun istiklal ve istikbalinin muhafızı, vatanın gözü perk bir neferi olarak gö- rüyor. Bugüne kadar bizleri yanıltmadı- nız. Mustafa Kemal Paşa'nın 99 yıl önce Erzurum Kongresi'nde söylediği gibi siz de mandayı ve boyundurluk altına girmeyi reddettiniz. Tam da bu yüzden, darbe girişimleri ve terör olayları dahil neredeyse başımıza gelmeyen kalmadı. 

Soğuk Savaş yılları bize 

intisap etmeyi emretti!

Sayın Başkan Erdoğan... Bugün yeni nesil, son yıllarda yaşadıkları yüzünden ancak Erzurum Kongresi'nin ne mühim bir haysiyet mücadelesi ve şe- refli bir itiraz olduğunu görüyor. Çünkü Soğuk Savaş yıllarında ya da bize biçilen rolüyle "Yeşil Kuşak Projesi"nde Erzurum hep, tarikat ve cemaatlerin merkez üssü yapıldı. Bizi öyle bir keklediler ki, güya komünistler bir sabah gelip yurdumuzu işgal edecekti, güya ne dinimiz ne namusumuz kalacaktı! 

Erzurum'un adı 

hep kötü anıldı

Sayın Başkan Erdoğan... İşte bu se-  bepledir ki, bir Amerikan projesi olan Yeşil Kuşak yüzünden benim şehrim (Erzurum) NATO için hep bir ön karakol ve düşmana direnen ön kale olarak tahkim edildi. Bununla beraber yine NATO eliyle ne kadar sahtekâr ve Allah düşmanı varsa onlar da "din adamı" ya da "asrın müçtehidi" olarak saf Müslümanlara yutturuldu.

En doğru biçimiyle Nazım anlattı bize Kongre'yi...

Sayın Başkan Erdoğan... 99 yıl önce Erzurum Kongresi'ni bize komünist şa- ir olan Nazım Hikmet anlattı, hem öyle bir anlattı ki, kongreye katılan o dele- geler dinleseydi, "ancak bu kadar olur" derdi. Çünkü anlattıkları milliydi,yerliydi, vatan savunmasına dairdi...İstanbul'da hükümdar adına Erzurum'a yağan telgraflara rağmen, Erzurumlu asla esir yaşamayı kabul etmiyordu.

Ticaniler bu şehirde 

hâlâ çok güçlü

Sayın Başkan Erdoğan... Bugün bile bu şehri tarikat ve cemaatlerin merkez üssü kılmaya çalışan bir irade var. "Kim ki kadın ve erkeğin olduğu bir düğün yaparsa, o kimseler cehennem kütüğüdür ve o çiftten doğan çocuk da piçtir" diye vaaz eden bir Ticani, vaktiyle müftülük eliyle korundu ve kollandı.Çünkü o Ticani bugün bile istediği her ihaleyi alan bir cemaatin Erzurum imamıydı!Sahtekârların tek derdi, para ve güç!

Sayın Başkan Erdoğan... Bu ülkenin Müslümanlarını istismar edip, onlar üzerinden Allah ve Peygamber adına, dünya ölçeğinde servetler edinen sahtekârlara karşı verdiğiniz mücadele haklı olarak toplumda aksülamel buldu. Bu, FETÖ ile başlayıp arada geçen bir çoklarına ve Adnan Oktar'la devam eden bir mücadeleye tekabül etmektedir. 

Eskinin hatası 

ağır fatura çıkardı bize...

Sayın Başkan Erdoğan... 99 yıl önce Erzurum Kongresi, işte tam da bunları söylü-yordu. Diyordu ki, "kim ki sizi Allah, Kuran ve Peygamber adına kandırmaya, aldatmaya kalkarsa ona sırtınızı dönün." Mo-dern zamanların Müslümanları, inadına sırtlarını üfürükçülere, sahte Mehdilere ve Allah adına hüküm icra eden şeyhlere döndü. Niye böyle oldu biliyor musunuz Sayın Başkan? Çünkü eski yönetimler bireyle muhatap olmak ve onları dinlemek yerine; şeyhlere, efendilere, seyitlere ve üfürükçülere kulak verdi!

Bu "Mehdi"ler

birer piyon!

Sayın Başkan Erdoğan... Bugün Türkiye'de ne- redeyse adım başına bir Mehdi veya Mesih dü- şüyor... Sizi temin ederim ki bu, üst aklın bir  projesidir. Ne Fetullah Gülen, ne de Adnan Ok- tar bağımsız  birer aktör değiller- dir. Onlar, yal- nız ve yalnızca Allah'la arasına bin bir türlü mer- tebe koyan zavallı bırakılmış sözde Müslüman- ların esir almış birer zavallı nefislerdir.

99 yıl önce Gazi bize 

bugünleri anlatmıştı...

Sayın Başkan Erdoğan... Yayınladığınız mesajla Erzurum Kongresi'nin düşünce iklimimizde yarattığı öneme vurgu yaptınız ve bir milletin mutlak bağımsız olması gerektiğine işaret ettiniz. Tam da dediğiniz gibi. Erzurum Kongresi, tüm mazlum milletlere ümit ışığı olmuş bir kutlu direniştir. 

Sayın Başkan Erdoğan... 99 yıl önce Mustafa Kemal Paşa'nın açtığı o yoldan yürüyün. Fakat siz, o yolu daha da genişleterek, günümüzdeki mo-dern Belam'lara da saldırdınız. Bunu FETÖ ile başlatıp Adnan ile sürdürüyorsunuz. Sayın Başkan... Sizden bu hususta tek istediğimiz, kendisinin Peygamber olduğuna inanan, ama bunu tepki toplarım diye dile getiremeyip, Allah ve din adına sahtekârlık yapan kim varsa onlara karşı da yapmanızdır.

Erzurum kıskaç altında

Sayın Başkan Erdoğan... 99 yıl önce namusunu ve izzetini düşmana ve emperyalistlere çiğnetmemek için canını dişine takan Erzurum, ne yazık ki bugün o işgale meşru diyen kimi alçak oluşumların tahakkümündedir. Onlar sırf yarınki amaçları için bugün hedef saptırarak sanki müstemlekeye karşıymış gibi duruyorlar. 

Sayın Başkan Erdoğan.... Sizi temin ederim ki, bunlar size oy veriyor olsalar bile bir kısmı vatanperver değildir. Allah korusun, yarın düşman işgaline maruz kalsak, işte bunlardır ilk kendi kardeşlerini satacak olanlar. Ne yazık ki, tarihimiz bu ihanetlerle doludur.