Yetiştirme yurdundan zirveye!
Devlet korumasında büyüyen ve Akdeniz Üniversitesi'ni kazandıktan sonra hayatı değişen 24 yaşındaki Serap Yeter başarısıyla okul yönetiminin dikkati çekti.
Erzurum Güncel- Devlet korumasında büyüyen ve Akdeniz Üniversitesi'ni kazandıktan sonra Avrupa Birliği (AB) Gençlik Programları sayesinde tüm Avrupa'yı gezen 24 yaşındaki Serap Yeter, başarısıyla okul yönetiminin de dikkatini çekti. Mezuniyetinin ardından üniversitede kadrolu olarak işe başlayan Yeter, hazırladığı gençlik projelerine üniversite öğrencilerinin yanı sıra, kendisi gibi dezavantajlı gençleri de dahil ediyor. Erzurum'da ablası ile birlikte 5 yaşında devlet korumasına alınan Serap Yeter, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesindeki Erzurum'daki çocuk yuvasına yerleştirildi. İlköğretimi Erzurum'da tamamlayan Yeter, 12 yaşına gelince Artvin'deki yetiştirme yurduna gönderildi. Artvin'de lise eğitimini tamamladıktan sonra ikinci tercihi olan Akdeniz Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nü kazanan Yeter, Erasmus programı ile 6 ay Almanya'da eğitim gördü. Almanya eğitiminin ardından bir sivil toplum kuruluşu için sosyal içerikli projelerde çalışmak amacıyla Avrupa Gönüllü Hizmeti'ne yazılan Yeter, 1 yıl boyunca Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de yaşadı. Budapeşte'de Genç Rehberler Kuruluşu'nun gençlik lideri olan Yeter, eğitimini tamamlayıp Türkiye'ye döndükten sonra bu kez de AB'nin Leonardo programı ile 2.5 ay süreyle Belçika'da kamu yönetimi eğitimi aldı. İyi derecede İngilizce, orta derecede Macarca ve başlangıç seviyesinde Almanca bilen Yeter, projelerdeki girişimciliği ve başarısıyla üniversite yönetiminin de dikkatini çekti. Üniversitedeki gençlik kulüplerinin kapasitelerinin arttırılmasına yönelik kendi AB projesini yazan Yeter, mezuniyetinin ardından kadrolu olarak işe alındı. Akdeniz Üniversitesi Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü'nde AB Gençlik Programları'nın Koordinasyon Sorumlusu olarak göreve başlayan Serap Yeter, Avrupa Bakanlığı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi'nin (Ulusal Ajans) 80 eğitmeninden biri olarak eğitim havuzuna da dahil olmayı başardı. HAYATA ERKEN BAŞLADI Serap Yeter, küçük yaştan itibaren devlet korumasına alındıklarını ve 6 yaşındayken kendisinden 2 yaş büyük ablası ile aynı sınıfta eğitime başladığını vurguladı. Bu durumu kendisi için ''hayata erken başlamışlık'' olarak nitelendiren Yeter, yurtta bulundukları süre içinde maddi olarak hiçbir yoksunluk çekmediklerini söyledi. Yurtlarda kendilerine iyi bakıldığını, eğitimleri süresince de cebinden harçlığının eksik olmadığını vurgulayan Yeter, ''Yurtta kalıyorsun diye herkes sana oyuncak, yiyecek getiriyor ama temel ihtiyacın bu değil. Devlet koruması altında hiçbir zaman yokluk içinde olmadık. Hatta okuldaki diğer çocuklarda cep harçlığı olmazken, bizim cep harçlıklarımız hiç eksik olmazdı'' dedi. Artvin'de yatılı okuduğunu dile getiren Yeter, bu süre içinde en büyük eksikliğinin yönlendirme olduğunu vurguladı. Bu nedenle lisedeyken sosyal hizmet uzmanı olmaya karar verdiğini anlatan Yeter, üniversite tercihi yaparken, soğuk iklimde çabuk hastalanması nedeniyle sıcak iklimi bulunan kentleri tercih ettiğini söyledi. Yeter, ''Akdeniz Üniversitesi benim ikinci tercihimdi. Okula 8. sırada girmiştim ve hayatımda yaptığım en güzel tercihti. Ne dershaneye gittim ne özel ders aldım. Ne kadar imkanın kısıtlıysa o kadar tuttuğunu koparıyorsun'' dedi. Ablasının da İstanbul'da Marmara İletişim Fakültesi'ni kazandığını ve bu yıl Avrupa Gönüllü Hizmeti ile Slovakya'ya gideceğini belirten Yeter, devletin de korumasıyla kendi hayatlarını kurmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. KENDİ HAYATINI KURDU Akdeniz Üniversitesi'nde AB projelerini değerlendirdiğini belirten Yeter, Almanya, Macaristan ve Belçika'da kaldığı süreler içinde tüm Avrupa ülkelerini gezdiğini söyledi. Gençler için birçok fırsat bulunduğunu dile getiren Yeter, ''Ben ne kimseyi tanıyordum, ne tecrübem vardı. Gençler için sunulan imkanları değerlendirdim'' diye konuştu. Üniversiteden mezun olduktan sonra hemen işe alınan Yeter, halen çeşitli sivil toplum kuruluşları ve belediyelerle sosyal sorumluluğa yönelik AB projeleri hazırlayıp, yürütüyor. Devlet korumasında büyüdüğü için dezavantajlı gruplarla kolay empati kurabilen Yeter, projelerine yurtlarda yaşayan veya imkanı kısıtlı gençleri de dahil ediyor. Yurta kaldığı dönemde çarşı izinlerinin dahi olmadığını ifade eden Yeter, ''Şimdi yurtta kalan çocuklar daha şanslı, yurtlardaki imkanlar çok iyi. Bizim de herşeyimiz vardı ama yönlendirme hizmeti eksikti. Ben onları doğru yönlendirmek istiyorum'' dedi. Hazırladığı projelere dezavantajlı ve imkanı kısıtlı gençleri de dahil ettiğini vurgulayan Yeter, ''Toplumda yaraları sarmak için herşeyi devletten bekleyemezsin. Biz de artık sisteme dahiliz. Yaraları sarmalıyız. Eğittiğimiz gençleri AB ofislerine stajyer olarak yerleştiriyoruz'' diye konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.