Erzurum Güncel -
CHP’DE dün şok bir istifa yaşandı. İstanbul’da ve parti örgütünde etkin isimlerin başında gelen İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in Ağustos 2011’de örgütlerden alınmasının ardından birkaç aydır artan rahatsızlığı istifayla sonuçlandı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olduğu günden bu yana MYK’da yer alan tek isim olan Tekin istifasıyla CHP lideriyle de parti yönetimindeki yollarını ayırmış oldu. 2009 yerel seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığında da beraber çalışan Tekin, “Kılıçdaroğlu’nun yol arkadaşı” olarak da anılıyordu...

Yaklaşık 3 aydır rahatsızlığını ifade eden Tekin, dün Kılıçdaroğlu ile baş başa 45 dakika görüştü ve örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın örgütler üzerindeki etkisini şikayet etti ve “baskı yaptıklarını” savundu. Tekin, örgütün ve MYK’nın yapısının CHP kimliğinden farklı bir noktaya getirildiğini de savundu.

CHP kulislerine göre, Matkap-Toprak ikilisinin İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın desteklediği delegelerin ve ilçe yönetimlerinin kazanması için uğraşmasından rahatsız olan Tekin, eski il başkanı olduğu İstanbul’da kendi gücünün aşınmasından da rahatsızlık duydu. Kadıköy’de Belediye Başkanı Selami öztürk’le desteklediği adayın kaybetmesi ve Salıcı’nın desteklediği adayın kazanması ve Büyük Kurultay’a katılacak İstanbul delegelerinin belirlenmesinde Salıcı’nın etkin olma ihtimalinin artması Tekin’in rahatsızlığını artırdı.

Erzurum bardağı taşırdı 

Tekin, önceki gün bir grup gazeteciyle Erzurum’a gitti. Ancak, kendisini kimsenin karşılamadığını gören Tekin, şok yaşadı. Uçak indikten yarım saat sonra Tekin’i karşılamaya gelen İl Başkanı Şahin Cananoğlu’nun Matkap’a yakın bir isim olduğu iddia edildi. Gezide il örgütünün halkla olan diyalogunu beğenmeyen Tekin, tüm bunlara rağmen bir şikayette bulunmadı. Ancak Erzurum’da yaşadıkları bardağın taşmasına yol açtı.

Toprak ve Matkap’ın partiyi hızla SHP ve DSP’lileştirdiğini savunan Tekin, CHP’ye emek veren delegelerden uzaklaştırıldığını savundu. Tekin, örgütlerin hızla tasfiyeye uğradığını da yakın çevresine ifade etti. Tekin’in yakın çevresine, “önder Sav da örgütü tasfiye etti ama bu işleri kibar ve kırmadan yapıyordu. Şimdiki yönetim acımasızca yapıyor. Sav benim örgütlerden gitmem için propaganda yaptı ve başarılı oldu. Şimdi yönetime ses çıkarmıyorlar çünkü birçok yerde Sav seçimleri kazanmaya başladı” değerlendirmesini de yaptı.

‘Ben gidiyorum...’

Tekin, İstanbul’da yapılan ilçe başkanlığı seçimlerini uzaktan izledi. İstanbul İl Başkanlığı için Genel Merkez’in Matkap ve Toprak tarafından desteklenen Salıcı ile devam edileceği görüşünün kulislere yansıması üzerine de Tekin rahatsızlığını açıkça ifade etmeye başladı. Edinilen bilgiye göre Tekin, Kılıçdaroğlu’na “Salıcı ve yönetimiyle Büyükşehir alınamaz, hatta elimizdeki 12 belediyenin yarısını da kaybederiz. Sokağa çıkmayan bir yönetim var. Tiyatro kapatılacak denildi, CHP örgütü sokakta bile yokö Maltepe, Ataşehir, Bakırköy gibi ilçeleri de kaybederiz” dedi. Tekin Yenimahalle Belediyesi örneğini de vererek, “Türkiye’nin en başarılı belediye başkanlarından birisi, ama ilçe yönetimiyle anlaşamıyor, istediği ilçe yönetimi atanmıyor. O başkan aday olmazsa orası da CHP’nin elinden gider” değerlendirmesi yaptı.

MYK halktan uzak

Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde MYK’nın “halktan uzak” olduğunu da savunan Tekin “İstanbul’u çok iyi bilirim. MYK’da halkla iletişime geçecek, halkın yanında olacak insan yok. Erzurum’a gittim, halk AKP’den şikayetçi ama alternatif olacak CHP sokakta yok. MYK üyeleri neden sorunların odağında olmuyor, çünkü gitmiyor” dedi. Tekin ayrıca “Bu örgüt yapısı ile başta İstanbul olmak üzere birçok ilde ciddi yenilgi alırız. İstanbul’da yaşanacak bir çöküş bana da mal edilir” diye konuştu. Tekin, Kılıçdaroğlu’na “CHP örgütlerini iyi tanırım ve bu korktuklarımız başımıza gelecek” dedikten sonra, “Bana ihtiyacınız yok, ben gidiyorum. Memleket nereye gidiyor? Şu anda CHP’nin tek alternatif olması, güçlü olması, sesinin her sokakta çıkması gerekiyor, ama örgüt buna müsait değil, örgütler farkında bile değil, kendi iç tasfiyesiyle, CHP’lileri silmekle uğraşıyor. Beni her gün örgütlerden arıyorlar ‘neden pasifsiniz’ diyorlar. Ben bunlara karşı ses çıkaramıyorum” diye ekledi. Tekin, sözlerini “Görevimden affımı istiyorum” diye noktaladı.

Telefonlarını kapadı

Kılıçdaroğlu, makam odasında yapılan görüşmede Tekin’e, “Gürsel Bey bunlar konuşularak aşılacak şeyler, arkadaşlarla bir araya gelip bakalım” demesine rağmen Tekin ikna olmadı, istifasını masaya koydu. Kulislere Kılıçdaroğlu’nun istifayı işleme koymadığı iddiaları yayılırken, Tekin, MYK’ya katılmadı ve cep telefonlarını kapadı. İstanbul örgütünde istifa büyük bir infial yaratırken birçok partili de Tekin’in cep telefonuna, “Bırakmayın” mesajı çekti. 

Kılıçdaroğlu istifayı kabul etti

Kılıçdaroğlu, MYK toplantısından sonra gazetecilerin sorusu üzerine istifanın tek taraflı irade beyanı olduğunu belirterek, Tekin’in MYK’dan ayrılma kararının geçerli olduğunu ve istifasının kabul edildiğini söyledi. Tamaylıgil’in ise, istifasını sözlü olarak ilettiği ancak Kılıçdaroğlu’nun bunu kabul etmediği ifade edildi. 

Gözler 13 Mayıs’taki İstanbul yarışında 

10 Aralık hareketinden gelen Salıcı’nın bazı partililerde rahatsızlık uyandırması ve Tekin’in son hamlesi de gözleri önceleri “rahat” geçmesi beklenen İstanbul il kongresine çevirdi. Tekin’in 13 Mayıs’taki İstanbul il kongresinde Salıcı ile devam formülüne muhalefet edeceği, bu nedenle formülün işlemesinin zora gireceği belirtiliyor. Salıcı’nın karşısında tek aday olacak olan Ali özcan’ın güç kazandığı ve yakın çevresine “Gürsel Tekin omuz verse güçlü bir şekilde buradan çıkarız” dediği ifade ediliyor. Parti tabanında “SHP ve DSP’lileşme”den rahatsızlık olduğu ve tüm muhalif ve tasfiye edilen “CHP’lilerin” tek bir harekette birleşebileceği ve yeni bir adımın atılabileceği de kulislerde konuşuluyor.

Ali özcan’ın il kongresini kazanması halinde CHP’de farklı bir hareketin başlayabileceği ve kurultayın da şeklinin değişebileceği ifade ediliyor. Tekin’in genel başkan adayı olmasa bile PM için ciddi bir mücadele verebileceği de konuşuluyor.