Erzurum Guncel- Kılıçdaroğlu’nun ‘Büyükanıt AKP tarafından zırhlı otomobille ödüllendirildi” sözlerine yanıt Ak Parti’li Hüseyin Çelik’ten geldi. Çelik, “Bugüne kadar emekli olan tüm Genelkurmay Başkanlarına zırhlı araç tahsis edilmiştir. İddia abesle iştigaldir” dedi... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, e-muhtıraya ilişkin değerlendirmeleri ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in cevabı, iki yıl önceki “Büyükanıt’a pahalı zırhlı araç” tartışmasını yeniden alevlendirdi. Kılıçdaroğlu’nun iddiası CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu önceki gün NTV’de yaptığı açıklamada, “Bir komutan çıkıp, e muhtırayı koyuyor, ‘Bunu ben yazdım’ diyor. Bu yasalara göre suç. Siz bu komutanla kanka oluyor, gizli görüşüyorsunuz. Ne devletin arşivlerinde ne de başka bir yerde görüşmeye dair tutanaklar yok. Ben muhtıra yazacağım, başbakanla dost olacağım emekli olduktan sonra son derece pahalı bir otomobil bana verilecek ve ödüllendirileceğim. O, e-muhtıra AKP’nin tekrar iktidara gelmesi için konulmuştur. Sayın Erdoğan’la Sayın Büyükanıt iş birliği yapmıştır” dedi. Hepsine zırhlı verildi’ Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine yanıt dün AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’ten geldi. Çelik, CHP liderinin sözlerine cevap verirken, “Bugüne kadar emekli olan tüm Genelkurmay Başkanlarına zırhlı araç tahsis edilmiş veya satın alınmıştır. Bu durum Sayın Büyükanıt’a mahsus bir uygulama değildir.Genelkurmay Başkanlığı kendi bütçesiyle ve kendi insiyatifiyle Sayın Büyükanıt’a araç satın almıştır. Sayın Büyükanıt’ın hükümet tarafından ödüllendirildiği iddiası abesle iştigaldir” diye konuştu. ‘Ülkeyi nasıl yönetiyorlar?’ Çelik’in “Yaşar Büyükanıt’ın aracı Genelkurmay bütçesinden alındı” açıklamalarını değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, bu kez, “Genelkurmay’ın bütçesi devlet bütçesi dışında mıdır? Genelkurmay bütçesinin devlet bütçesi içinde merkezi yönetim bütçesi içinde olmadığını bilmiyorlarsa bunlar bu ülkeyi nasıl yönetiyorlar merak ediyorum” dedi. Zırh tahkikattan korumaz’ Aynı konudaki soruları BEST FM’in sabah yayınında cevaplandıran AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç ise şunları söyledi: “Bazı makamlar vardır ki, o makamların sahibi emekli olduktan sonra da sıkı bir şekilde korunmaya devam edilir. Bir ülke düşünün ki eski Genelkurmay Başkanı’nı koruyamıyor, böyle bir saçmalık olabilir mi? Velev ki muhtıra yazsın, darbe girişiminde bulunsun.Önceki Genelkurmay Başkanı için alınan makam araçlarının maliyetini biliyor muyuz? Genelkurmay Başkanları devletten zırhlı araçlar talep etmektedir. Devlet bunu yerine getirmektedir. Sözkonusu aracın en alt maliyeti 600 milyar en üstü 850 milyar. Bu zırhlı araç paşayı suç örgütlerinden korumak içindir. Bir savcı Sayın Büyükanıt’ın e-muhtıra yazdığı için tahkikat başlatırsa o aracın zırhı paşayı korumaz.” ‘Deli saçması’ Kılıçdaroğlu’nun e-muhtıraya ilişkin sözlerini “Deli saçması” olarak nitelendiren Kılıç, “Dolmabahçe’nin resmi bir mekanda, resmi niteliği olan bir görüşme” olduğunu vurgulayan Kılıç, “O istedi diye Dolmabahçe görüşmelerinin belgelerini eline mi vermek lazım? Eğer 27 Nisan e-muhtırası amacına ulaşsaydı ve o zamanki seçimler CHP başarısıyla sonuçlansaydı, Büyükanıt, CHP’lilerin gözünde demokrasi ve laiklik kahramanı olacaktı” diye konuştu. Tartışma yine gündemde İktidar ile muhalefet arasındaki bu polemik, yaklaşık iki yıl önce gündeme taşınan “Büyanıt’a 1 trilyonluk zırhlı araç” tartışmasını da yeniden gündeme taşıdı. O dönem çıkan haberlerde, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın “dünyada zırh gücü açısından bir numara olan Audi A8L marka otomobili makam arabası olarak seçtiği” kamuoyuna yansıdı. Otomobilin çıplak 400 bin Euro, gümrük vergileriyle birlikte yaklaşık 1 trilyon değerinde olduğu da ifade edildi. Büyükanıt’ın görev süresinde kendisine yönelik suikastlerin gündeme geldiği, emekli olduktan sonra böylesi tehditle karşı karşıya kalabileceği ve bu nedenle bombadan etkilenmeyen bu aracı seçmiş olabileceği de kamuoyuna yansıdı. ‘Ben iade ettim’ Büyükanıt tartışmalara neden olan zırhlı makam aracı konusunda Bülent Arınç ise şunları söylemişti: “TBMM Başkanı olduğum dönemde bana da zırlı araç tahsis edildi. Ancak çok ağır, hantal, çok benzin yakan, manevra kabiliyeti çok düşük bir araçtı. Ben kendi açımdan bir güvenlik sorunu görmedim, bunun çok masraflı bir iş olduğunu, kullanılmamasının daha yararlı olacağını düşündüm ve birkaç ay içerisinde bu aracı maliye hazinesine teslim ettim.” demişti. DİĞER GENELKURMAY BAKANLARI ZIRHLI ARAÇ KULLANMIYOR İlker Başbuğ, İ.Hakkı Karadayı, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Doğan Güreş ve Necdet Uruğ "Laguna" marka araç kullanırken, Hilmi Özkök'ün tercihi "Volvo"dan yana.