Başbakan için şok iddia
Gazeteci Ali Bayramoğlu, BBC Türkçe’ye konuşan Başbakan Erdoğan’ın “Kaçak Ermenileri sınırdışı ederiz” dedikten sonra koridorda karşılaştığı Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na “Ben bir şey yaptım” dediğini söyledi.
Erzurum Güncel-Mirgün Cabas ve Ruşen Çakır’ın sunduğu “Yazı İşleri” programına konuk olan Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu, Başbakan Recep Erdoğan’ın kaçak Ermenilerle ilgili sözlerini değerlendirdi. Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu arasında geçen ilginç bir anektodu da aktaran Ali Bayramoğlu, şunları söyledi: “Bunda çok büyük bir sorun var. Böyle bir şeyi düşünmek ahlaki bir sorundur. Bu seni ilgilendirir ama bunu ifade ettiğin bir andan itibaren siyasi sorun haline gelmeye başlar, o da hepimizi ilgilendirir. İki tane çok büyük sorun var. Birincisi, bir siyasi meselenin çözümünde gariban insanları kurşun haline getirmek. İster kaçak olsun ya da olmasınlar. Telaffuz edilebilir mi, malesef ediyor Başbakan. O zaman hemen düşünülmesi gereken Almanya ve Fransa’daki Türkler olmamalı mı? Olmalı, oradada aynı durumla karşı karşıya kaldılar. Şimdi ciddi tarihsel mesele var. Biz 4-5 yıldır ne tartışıyoruz? 1915’i, Ermenileri ve azınlıkları tartışıyoruz. Bu dil bütün Ermenileri ilgilendirecek, bir tehcir duygusu veriyor. Bu da kabul edilemez. Herkes fevkalede rahatsız. Sağdan sola biraz aklı selim, vicdan sahibi herkes Başbakan’ın bu dilinden rahatsız. Bu dilden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da rahatsız olduğunu biliyorum. Yanlış duymadıysam Başbakan Erdoğan ilk telafuz ettiği zaman Davutoğlu da aynı binadaymış, koridorda karşılaşmışlar. Başbakan, Davutoğlu’na ‘Ben bir şey yaptım’ demiş, Davutoğlu da ‘Bunu konuşmuştuk, inanmıyorum’ demiş. Biz de inanmamıştık. Başbakan bunu yapabiliyor, bundan da rahatsız oluyor. Rahatsız olduğu şeye itiraz edildiğinde buna inatla devam de edebiliyor. Gelen anektot doğruysa -ki doğru olduğunu biliyorum. Ben yazarım, gazetecim. Kanaatlerim, doğru bildiğim değerler var. Ya desteklerim ya da desteklemem. Herhangi bir siyasi sorumluluğum yok, ama onun var. Onun o sorumluluğunu sorgularım. Bana kızıp devam ediyorsa daha vahim bir sorun var demektir. Buradan nasıl dönecekler bilmiyorum ama çok sevimsiz bir çerçeve. Ana fikir şu bence, şans 2002’den beri dış politakada Türkiye’ye birçok konuda hep yardım etti. Rüzgar hep arkadan esti. Davos’taki Başbakan’ın çıkışı büyük bir artıya döndü. Güç gösterisi ve başarı arasındaki orantı doğru orantılı olduğu zaman bunun yaratmış olduğu özgüven ve büyüklük duygusu demokratik olandan agresif olana çok kolay geçebiliyor. Hak savunmak ile saldırgan olmak arasındaki çizgi çok ince bir çizgi. Bunu hükümetin dış politikasında görüyorum, zaman zaman yazıyorum. Bunu yeni büyüklük duygusunun, başarının getirdiği özgüvenini tortuları olarak karşımızda. Açıkçası Başbakan’ın şu sözlerini pilopolitik olarak değerlendirmek istemiyorum, olmadığını tahmin ediyorum. Bu daha çok psikopolitik, psikolojik bir şey.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.