1. HABERLER

  2. Gündeme bomba gibi düştük!
Gündeme bomba gibi düştük!

Gündeme bomba gibi düştük!

www.gazeteguncel.com ve Palandöken gazetesi bir anda, Türkiye’nin gündemi geldi. Her iki gazetenin haberleri, gün boyu konuşuldu. İşte gündem yaratan haber ve yazıyı Mehmet Şener Kendi üslubuyla kaleme aldı…

A+A-

Erzurum Güncel- Kimisi şakamızı ciddiye aldı, kimisi ise bizi yalanladı. Ankara’daki aday adayları bir anda ayağı kalktı. İşte o yazı... Şakaya, şaka...… Palandöken'in 1 Nisan şakası, yayın partnerimiz Gazete Güncel'in, şakayı manşete çıkarmasıyla adeta okunma rekoru kırdı. Bir yanda Palandöken gazetesi ve internet sitesi, diğer tarafta Gazete Güncel'in o çarpıcı gücü...… Recep Kapucu işini iyi yapan ve mesleğine saygı duyan bir gazetecidir. Aynı saatlerde başka sitelerde derin bir uyku hakim iken, Gazete Güncel harekete geçip, bu çok ses getiren yazıyı manşete çıkarmıştı. Hal böyle olunca binlerle ifade edilen bir okur kitlesi yakalamış olduk. Dikkat ettiyseniz, "tıklanma" demedim. Özellikle "okundu" kelimesini seçtim. Çünkü dünkü 1 Nisan şakası olan yazı, anlaşılabilmesi için sonuna kadar okunması gerekirdi. Öyle de oldu. Başbakan Erdoğan'ın Erzurum'dan aday olacağı başlığı, siyasete ilgi duymayan insanların bile dikkatini çekti. Gün boyu hem bizim gazetenin mesaj kutusu doldu taştı, hem de Gazete Güncel'in...… Bir ara sevgili Recep'le konuşurken sordum: "Okur yorumları içerisinde kızan ve küfür savuranlar da var mı?" Recep okkalı bir kahkaha patlattıktan sonra, "Olmaz mı?" dedi. "Hem de bazıları işi abartıp tehdit bile etmiş." Bu defa gülme sırası bendeydi. Adettendir; basın, 1 Nisan gününde okurlarına şaka yapar. Nitekim dün de medyada bu yönde haber ve programlar vardı. Kimi yayın organları bu şakayı ünlü sanatçılar üzerine kurar, kimileri de siyasetçileri tercih eder. Biz de hazır seçim arifesindeyiz diye, şakamızın kahramanları olarak, Sayın Başbakan Erdoğan'ı ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı belirledik. Gazete Güncel de, bir şaka yapmıştı. O da, siyaset üzerineydi ve 11 Nisan'da açıklanacak aday listesini duyurmuştu. Bütün bunlar gülünüp geçilecek masum şakalardır. Kaldı ki, o şakanın gerçek olması da bizi memnun eder. Fakat bir şakadan ve minik bir mizahtan ibaret...… Okur yorumlarının büyük bir kısmını okudum; birkaçını saymazsak tamamına yakını son derece güzeldi. Kimi şakaya karşı şaka yapmış, kimileri de yaşadıkları heyecanı anlatmış. Tabii ki, hem bize hem de Tayyip Bey'e öfke duyan kimi okurlar da, şakayı son derece sevimsiz bulmuş. Eyvallah...… Maksadımız Nobel almak filan değildi. 1 Nisan günü, yıllardan beri yaptığımız gibi bir şaka yaptık. Allah ömür ve sağlık verirse seneye de başka bir şaka yapacağız. Bu şaka olmasaydı, aylardır hatta belki bir iki yıldır görüşemediğimiz dostlarımızla nasıl konuşacaktık. Amerika'dan arayan da vardı, Kütahya'dan arayan da...… Şakanın gerçek olmasını temenni edenler de çoğunluktaydı. Öyle ki, bir dostumuz, "Siz şaka diyorsunuz ama ben bu yönde kuvvetli duyumlara sahibim" dahi dedi ve son derece ciddiydi. Şakaya misilleme yapanlar da vardı. Sabah erken bir saatte cep telefondan arayan muhterem büyüğümüz ve üstadımız Mithat Turgutcan, "Bu da benden sana 1 Nisan Şakası" derken, müthiş neşeliydi. Bir başka dostumuz ses tonunu değiştirerek, "Başbakanlık'tan arıyorum, Sayın Başbakan sizinle görüşecek" derken, anında misillemeyle karşı karşıya kaldığımı fark ettim. Misal değerli dostum ve meslektaşım Murat Resuloğlu'nun şakaya karşı şakası da güzeldi: "Abi bir parti kurup, Başbakan adayı olmaya karar verdim" Ne diyeyim Muratçığım, haydi hayırlı olsun...… Palandöken eski belediye başkanı Cenap Köksal Birdal ise, daha haberin başlığını okur okumaz, "Bu 1 Nisan şakası" dedi; ama bir yandan da "acaba" der gibiydi...… Şaka yapmaya gün içinde de devam ettik. Misal; gönderdiği elektronik mesajda bize küfreden kimi ağzı, gönlü ve dili pak kardeşlerimize, teşekkür ettik. Tabii ki, şakaydı...… Az daha unutuyordum. Genel Yayın Yönetmenimiz Orkun Çizmeli sabah anlattı. Gerçekten etkilendiğim şakalardan biriydi. Olay şu: Yazıişleri, dün akşam sayfaları bitirip bilgisayar üzerinden gazetemizin baskı tesislerine göndermiş. Aradan birkaç saat geçtikten sonra, Orkun'un telefonu çalıyor yani sabaha karşı… Arayan baskı sorumlusu Ömer veya Yakup...… Üzgün bir ses tonuyla: "Orkun Bey, manşet haberde vahim bir tashih var, yani imla hatası. Gazeteyi bastıktan sonra fark ettik; ne yapalım?" Orkun, soğuk suyla duş almış gibi anında uyanıyor. "Ne demek" diyor. "Ne yapalım hemen iptal edin o sayfayı; yenisini geçelim" Orkun o hızla evden fırlıyor, gazeteye gelip hatalı sayfayı düzelterek yeniden geçecek. Yoldayken Ömer veya Yakup tekrar arıyor: "Orkun Bey ne yapıyorsunuz?" Orkun'un tombul yüzü kıpkırmızı, "Ne yapacağım gazeteye gidiyorum" deyince çocuklar gülüyor. "Gitmenize gerek yok" deyince...… Orkun soruyor, "Niçin?" Çocuklar, zevkten dört köşe: "Nasıl ya?! Hep siz mi şaka yapacaksınız?!" Orkun belli etmiyor ama epey bozulmuş. Fakat ben bu zarif şakayı çok beğendim. Bravo çocuklara...… Gün boyu böyle sürüp gitti...… Fakat bu arada yazının bir şakadan ibaret olduğunu henüz anlamamış olan bir okurumuz müthiş kızmıştı: "Yahu bu ne vefasızlık böyle? Recep Akdağ bu ülkeye çok büyük hizmet etmiş son derece başarılı bir bakandır. Emeğinin karşılığı bu mu olmalıydı?" Az soluklansa diyeceğiz ki, "Yok öyle bir şey, yazıyı tamamen okursan göreceksin ki bu bir şakadan ibaret" Nerede; adamcağız haklı olarak sayıp döküyordu. Besbelli ki Bakan Bey'i çok seviyordu. Bütün bu haberleşme trafiği içindeki en çarpıcı olanı da şuydu: "Mehmet Bey, yazdığınız doğru mu?" "Hayır doğru değil" dersek, yalan haber yazmış olacağız. "Evet doğrudur" deseydik, 1 Nisan şakası olduğu esprisi ortadan kalkacaktı. Zor bir soruydu bu...… Neyse ki cevabı çok zor olmadı: "Ne kadar şakacısınız" Fena mı dün ne güzel güldük işte...… Hep somurtacak değiliz ya!

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.