Bu şehir insanına tuzak kuruyor!
Bu şehir insanına tuzak kuruyor! Saban işe gelirken bir şarkı dinledim. Sözleri çok anlamlıydı. Geldim ofise, kime ait olduğunu araştırdım Cantan Erçetin’in miş… bu şehir insana tuzak kuruyor bu şehir insanı uzak kılıyor bu şehir insanı hayli yoruyor bu şehir insanı hep kandırıyor Sözler o kadar güzel ve etkiliydi ki, Tekrar, tekrar dinledim. Tam bu şehiri anlatıyor. Son zamanlarda Erzurum’da olup bitenlere bakınca, sanatçımız İbrahim Erkal’in yıllar önce Erzurum’da küstüğün kaleme aldığı ve seslendirdiği parça geldi aklıma. Erzurum uzak şehir Dostuna tuzak şehir Haramiler el koymuş Bizlere yasak şehir Boynunu buken göz yaşı döken Yetinmi kaldın öksüzmü kaldın Can can can Palandöken Erzurum özel şehir Yahşi ve güzel şehir Kimlere uazk olmuş Kimlere tüzel şehir Kimlere tekel şehir Boynunu buken göz yaşı döken Yetinmi kaldın öksüzmü kaldın Can can can Palandöken Evet, Erkal doğruyu söylemiş. Hele şu şehirde olup bitenlere bir bakın. Birileri Erzurum’u, Erzurum’un öz evlatlarını yemek için elinden geleni yapıyor, bir Erzurumlularda sadece seyrediyoruz. Bir bakın etrafınıza Erzurum’u kimler yönetiyor. Kimler bu şehirde söz sahibi. bu şehir insana tuzak kuruyor bu şehir insanı uzak kılıyor bu şehir insanı hayli yoruyor bu şehir insanı hep kandırıyor gel bu şehrin havası böyle kalsın aynalar yalancıdır bu şehrin dört bir yanında ayna var alımlıdır bir kandırır ki anlamazsın verilen sözler unutulur belki yarına umut olur fakat bu şehir unutturur bazen hatırlatır ve ağlatır güldürür bir gün yaşarken bir gün öldürür bir türküdür bu duyduğun senin için dikenli gül ve yaşanacak bir gündür bu şehirde doğdum bu şehirde söndüm gel biz şehrin havasına hiç uymayalım birbirimize verdiğimiz sözlerin hepsini tutalım bir de şehirli türkü tutturup karşılıklı seninle şehre inat dert üstüne dert koymayalım ayrılmayalım gönül bir bağlanmış ki sorma her güneşli gün ve her yıldızlı geceyi özler o da bizim gibi kardeşiz biz sanki, yağmuruyla ıslanan ağaç gibi kökünden bağlı kopmaz, özümdür o bilinmez sözüm var and içilmiş bir günde dört mevsimmiş bu şehir benim ve bu şehir bizimmiş anla pes etmedik umutla yürüdük işte her gün aynı yolda bırakmam, terk etmem ben gitmem bu şehirden gel bu şehrin havası böyle kalsın, tuzakla dolmuş her yer yorulmuş tüm bedenler acep neden? bırakmam, terk etmem ben gitmem bu şehirden Belki bu satırları birileri anlamıştır….
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.