Erzurum 10 yılda nereye geldi
Erzurum nerelerden, nerelere geldi. İşte Erzurum’un son on yılda kat ettiği mesafeyi Recep Kapucu yazıdı…
Vicdanı olan bu fotoğrafa iyi bakmalı!... Dün akşam günün yorgunluğu ile elimde kumanda televizyonun karşısında kanalları gezinirken, değerli gazeteci arkadaşlarımız Orhan Bozkurt ile Ayhan Türkez’in bir özel kanalda Erzurum gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundukları programa takıldım. Tecrübeli meslektaşımız Orhan Bozkurt’u TV ekranlarında pek fazla görmeyiz. Sanırım dünde ‘Gündem’ ismini verdikleri programın ilk günüydü… Orhan Bozkurt’u bizim camia daha çok bugüne kadar çalıştığı gazetelerdeki özel haberleri, öykü tadındaki röportajları ile tanır. İyi bir analiz yeteneği ve güçlü bir kalemi olduğunu meslektaşlarımızın hemen hepsi kabul eder. Dün TV ekranında gördüğüm ve uzun yıllardır yakından tanıdığım Bozkurt’un bugüne kadar hiç bilmediğim bir özelliği ile karşılaştım… O aynı zamanda çok objektif bir yorumcu ve hiçbir ideolojik bağnazlığa pirim vermeyen vicdanlı bir sesmiş… Dün Ayhan Türkez ile birlikte Erzurum gündemini değerlendirdikleri programda, ele konular hepimizin gözü önünde cereyan eden olaylardı. Orhan Bozkurt ve Ayhan Türkez, Erzurum’daki Ergenekon Duruşmalarını, bölgede dibe vurmuş hayvancılığın ithal et tartışmaları ile alacağı konumu, şehirdeki trafik sorununu, eğitim, sağlık ve spor yatırımlarını, İl Genel Meclisi üyelerinin Güneydoğu gezisini ve doğal olarak son günlerde siyaset sahnesinde deprem yaratan Deniz Baykal’ın istifasını değerlendirdiler. Daha doğrusu Ayhan Türkez sordu, Orhan Bozkurt, yukarıda belirttiğim konularla ilgili görüşlerini açıkladı. Ancak, o kadar samimi, o kadar dürüst ve olayları o kadar farklı bir bakış açısıyla yorumluyordu ki programı onuna kadar pür dikkat izlememe yetti… Yıllarını bu mesleğe vermiş, ekmeğini yayıncılıkla kazanan artık bu işi biraz bildiğime inanan ben; Bozkurt’un o ekran tavrını görünce Erzurum adına hem sevindim hem de üzüldüm… Sevindim çünkü; Artık bizim mesleğimizde de eğitimi, birikimi, tavrı,duruşu ile Türkiye’nin marka olmuş ekranlarını süsleyen anlı şanlı isimleri hiçte aratmayacak meslektaşlarımız yetişiyor… Üzüldüm çünkü, Bozkurt örneğinde de ortaya çıktığı gibi bu yetişmiş, birikimli ve yetenekli genç meslektaşlarımızı kişisel bencilliklerimiz ve kıskançlıklarımız sonucu bir yerlere taşıyamıyoruz… Orhan Bozkurt, Erzurum’a yapılan sağlık yatırımları ile ilgili konuşurken; “Biz bundan daha 10 yıl öncesine kadar köylerden, ilçelerden şehir merkezine kızakla taşınan hastaların, bebeklerin, anaların ölümlerini haber yapar; o haberlerimizle manşetlere birinci sayfalara çıkardık… Şimdi ise helikopterlerle taşınan hastalar haber olmuyor… Erzurum’dan artık bebekler için, 70 yaşındaki dedeler içini helikopter ambülânslar havlanıyor. O günleri yaşamış birisi olarak duygulanmamak mümkün mü? Vicdanı olan bu fotoğrafa iyi bakmalı, Erzurum’un nereden nereye geldiğini iyi görmeli…” diye konuşuyordu… Evet vicdanı olan herkes gibi bende dün gece ekranda gördüğüm o fotoğrafa bakarken duygulandım; Erzurum’un kabuğunu kırması için öncelikle biz gazetecilerinde bencililiklerini yenmeleri gerektiğine inadım… Artık bizimde kıskançlıklarından uzaklaşıp, başarılı arkadaşlarımızı olması gerektikleri yerlere taşımamızın zamanı geldi de çoktan geçiyor…
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.