Türk dünyasının turizm başkenti Erzurum, resmi açılış için geri saymaya başladı…

Erzurum için büyük sınav

26 Nisan’da Başkan Erdoğan’ın açılışını yapacağı program için Türk dünyasından siyasetçiler, sporcular, sanatçılar ve iş insanları Erzurum’da olacak…

Esasında siyasi çekişmeler ve iktisadi süreç bu denli baskın olmasaydı, muhtemelen önümüzdeki bir iki hafta boyunca ülke yalnızca Erzurum’u konuşuyor olacaktı.

Niye Erzurum’u konuşacaktık?

Şundan ötürü:

Erzurum 2025 yılında, iki çok büyük organizasyona ev sahipliği ediyor.

İlki: (EİT) Türk Dünyası Başkenti Erzurum…

İkincisi: (ACES Europe)Avrupa Kış Sporları Başkenti Erzurum…

Birileri her ne kadar burun kıvırsa, ısrarla görmezden gelmeye çalışsa da bu iki etkinlik de, hem çok değerlidir hem de Erzurum’u uluslararası kamuoyunda öne çıkaracak çapta bir portreye sahiptir.

Bazı zemherilerde güneşin bile üşüdüğü bu zirve şehir, bir yandan soydaşlarıyla buluşacak, öte yandan Batı’ya açılan bir pencere olacak.

Şairin dediği gibi sarı sıcak bir pencere Erzurum…

Ülkelerin olduğu gibi şehirlerin de bir “kırmızı kitabı” vardır.

Ve o kitapta yol haritaları işlenmiş, satır satır yazılmıştır.

Bilmem kaç vakitten beri Erzurum, kendisine çizdiği kalkınma stratejisinde kış turizmini sıklet merkezine koydu.

Haksız da sayılmaz hani…

Baksanıza dünya kış sporlarına ve kayağa artan bir ilgi gösteriyor ve çok ciddi bir kıymet yüklüyor.

Erzurum bu süreci gördü, gidişatı doğru okudu, buna göre pozisyon aldı.

Allah vergisi bir dağ, kaliteli ve kalın bir kar, upuzun tabii pistler…

Gerisi sadece organizasyon…

Nerdeyse hiçbir konuda iki yakası bir araya gelmeyen Erzurum, nasılsa bu alanda bir olmazı ve zoru başardı:

Kış sporları ve kayakta adını dünya ölçeğinde duyurmaya muvaffak oldu.

Uçak firmaları şayet Erzurum’u sabote etmeye kalkmasalardı, kimbilir bugün Erzurum yılda kaç yüz bin kış turisti ağırlıyor olacaktı.

Bunca takoza ve bariyere rağmen Erzurum, kış sporları ve kayak turizminde zirvenin eteklerine tutunmayı başardı.

Ama yetersiz; daha ileride olmamız lazım.

Bunun için de kimi uluslararası fırsatlara ihtiyaç var.

İşte o fırsatlardan ikisi bugün Erzurum’un kapısını çalmış durumda:

Türk Dünyası Başkenti…

Avrupa Kış Sporları Başkenti…

Bu iki büyük projenin arka planında bizzat Recep Tayyip Erdoğan imzası var.

Vali Mustafa Çiftçi, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Koordinatör Muharrem Çığlık…

Her üç isim ve onlarla beraber onlarca teknik ekip aylardır harıl harıl çalışıyor.

Kamuoyuna çok yansımasa da bu üç isim ve ekipleri, Erzurum’u yıldızlaştırmak adına olağanüstü çaba harcıyor.

Başkan Erdoğan, Erzurum’a çok müstesna bir sayfa açmış durumda.

İstiyor ki Erzurum’da can yakan göç dursun, istiyor ki Erzurum’da sanayi bacaları tütsün, istiyor ki Erzurum’da üretim ve ihracat artsın…

Ve Tayyip Bey yine istiyor ki Erzurum kanadı kırık kuş olmasın…

Bu istikameti görenlerin sayısı ne yazık ki çok değil.

Bu yüzdendir ki, “Bize ne kış sporları başkentinden, bize ne Türk dünyası başkenti olmaktan” diyorlar.

Ekonomideki sıkıntıyı merkeze koyarak hükümette bindirdikçe bindiriyorlar.

AK Partililer ise, adeta dut yemiş bülbül gibi derin bir suskunluk içinde…

Bu şehirde, meslek odaları, vakıflar, dernekler ve bilmem adına ne denilen sosyal medya oluşumları var.

Var; ama çoğu “amandır bu hükümet giderse sonrasında bizden hesap sorulmasın” anlayışı ile sütre arkasına saklanıyorlar!

Bu yüzden ne vekiller değil…

Vali Çiftçi, Başkan Sekmen ve Çığlık hedef tahtasında…

Oklar onlara yağıyor, onların en can alıcı yerlerine saplanıyor.

Memleket sevkim dünyanın hiçbir yerinde ucuz değil ki…

26 Nisan’da Başkan Recep Tayyip Erdoğan Erzurum’a gelecek ve o önemli gün için kurdele kesecek.

Bilmem kaç ülke canlı yayında Erzurum’u anlatacak.

Sizce bu değersiz bir şey mi?