İHL Proje Ekibi yurda döndü
Avrupa Birliği Bakanlığı, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik programları Merkezi Başkanlığı tarafından finanse edilen eğitim projesi kapsamında İtalya’da bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunan Oltu İHL Proje Ekibi, 7 Mayıs 2013’te başlattığı etkinlikleri
Erzurum Güncel- İtalya’nın Rimini şehrinde 10 kişilik proje ekibiyle yürüttükleri çalışma programının başarıyla uygulandığını aktaran Vural, projenin İtalya’daki yerel ortakları ve ev sahibi kurumlar olan “Alberto Marvelli Enstitüsü” ve “Sistema Torismo” adlı turizm kuruluşunun ev sahipliğinde Rimini’de bulunan eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları ve dini kurum temsilcileri ile son derece olumlu ve verimli görüşmeler gerçekleştirip incelemelerde bulunduklarını belirtti. “İtalya’daki eğitim sistemlerini araştırdık.” diyen Temel Vura şu açıklamalarda bulundu: “Genelde eğitim öğretim faaliyetlerinin işleyişi, özelde din eğitimi, demokrasi, insan hakları din ve vicdan hürriyetleri konularındaki uygulamaları yerinde görüp inceleme fırsatı bulduk. Bu incelemelerimiz esnasında, görüştüğümüz kurum ve kuruluş temsilcilerine, Türkiye’deki eğitim faaliyetleri, Türk toplumunun milli, dini ve kültürel değerleri hakkında bilgi verdik. Hazırlamış olduğumuz tanıtıcı broşürler, görüştüğümüz kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerine kendimizi ifade etme açısından son derece faydalı oldu. İslam dininin ve Türk toplumunun sevgi ve hoşgörüyü esas alan yaklaşımını uzak ve yakın tarihimizden somut örneklerle anlattık. Projede öngörülen teknik görüşmelerin tamamı Rimini’de gerçekleştirildi. Ancak, incelemelerimiz Rimini şehriyle sınırlı kalmadı. San Marino, Floransa, Roma ve Napoli şehirlerinde de kültürel incelemelerde bulunduk. Bütün bu gezi ve inceleme çalışmalarımız sırasında, genel olarak eğitim öğretim ve özelde din eğitimi konusundaki uygulamaları Avrupa’da yerinde görme fırsatı yakaladık. İtalya’nın kültür ve sanat değerlerini yakından tanıma imkânı bulduk. Projemizin diğer bir başlığı olan hoşgörü kültürü konusunda da çok önemli gözlem ve tespitlerimiz oldu. İslam’ın hoşgörüsünü de somut örneklerle anlatabildik. Elde ettiğimiz verileri projemizin yerel ortakları olan Oltu İlçe Müftülüğü ile Oltu Gözlem gazetesi ve gazetenin irtibatlı olduğu haber ajansları aracılığıyla da kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz. Okul Müdürü Önser Yeğin ise Avrupa’daki çalışmalar, gözlem ve incelemelerle ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Projemizin ana ekseni AB ülkelerinde din öğretimindeki metotları incelemekti. Bu çerçevede İtalya’daki din eğitimi ile ilgili şu tespitlerimiz oldu: Her Hıristiyan’ın evinde veya kilise’de yapması gereken zorunlu görevler var. Din eğitimi aileden başlayıp, kilise ve okul ile devam etmekte. Çocuğun dünyaya gelmesinden sonra vaftiz töreniyle başlayan ilk dini töreni takip eden 6 dini tören bulunuyor. Bunlar: “7 yaşında kilisede yapılan kutsal ekmek töreni, 11 yaşında Hıristiyanlığı kabul töreni, günah çıkarma, ölüme hazırlık töreni (ölüm öncesinde rahibin hastaya dini telkinlerde bulunması), rahip olmak isteyenler için rahip olma töreni, Pazar günleri yapılan pazar ayinleri ve ölen kişi için yapılan cenaze töreni.” Bunların dışında okullarda din dersleri zorunlu. Ancak Hıristiyan olmayanların bu dersi alması mecburi değil. Okuldaki din eğitimine ilaveten öğrenci isterse kilisenin verdiği kurslara da katılabiliyor. İtalya’da hoşgörü kültürü ile ilgili kayda değer gözlemlerimiz oldu. İster ateist, ister Hıristiyan olsun halkın genel anlamda inançlara saygılı ve hoşgörülü olduğunu gözlemledik. Genel anlamdaki bu hoşgörü iklimine rağmen maalesef Müslümanlarla ilgili olarak bazı önyargıların ve korkuların olduğunu tespit ettik. Aslında bütün semavi dinlerin ortak noktalarının, farklı yönlerinden daha fazla olduğunu, önyargıların ve olumsuz bakış açısının değişmesi için görüşme ve konuşmanın gerekli olduğunu bir rahipten dinlemiş olmamız proje konumuzun ne kadar isabetli olduğunu düşündürdü. İtalya’da farklı din mensupları ibadethane açıp, ibadetlerini ve dini faaliyetlerini serbestçe yapabilme hakkına sahipler. Ancak bütün bu faaliyetler “Piskoposluk” kurumu tarafından denetleniyor. Piskoposluk, dini faaliyetler sırasında fanatizm ve siyasi faaliyetler tespit ederse bu faaliyetlere müdahale edebiliyor. Rimini’de eğitim faaliyetlerini sürdüren ve proje kapsamında ziyaret ettiğimiz “Marko Polo Turizm Meslek Lisesi” din kültürü öğretmeni Bayan Fedora Fezani, genelde İtalya’daki okullarda, özelde çalıştığı lisedeki din eğitimi hakkında detaylı bilgiler verdi. Eğitim süresi dört yıl ve haftalık ders sayısı 32 olan okulda haftada bir saat din dersi okutuluyor. Din dersi seçmeli, istemeyen öğrenci bu dersi almıyor. Eğer öğrenci Hıristiyan değil de başka bir dinin mensubu ise, bu durumda, en az 12 kişi olmak şartıyla okul idaresine müracaat edip kendi dinleri ile ilgili eğitim talep edebilirler, okul yönetimi de bu talebi yerine getirmek durumunda. Dini eğitim veren okullar dışında, diğer orta öğretim kurumlarındaki uygulama da bu paralelde yürütülmekte. 30 yıl öncesine kadar okullarda Hıristiyanlık dersi sadece rahipler tarafından verilirken şu anda dini eğitimin yaklaşık yüzde sekseni din eğitimi alan öğretmenler tarafından verilmekte. Din eğitimi veren öğretmenlerin seçimi veya görevden alınması kilisenin yetkisinde. Din eğitimi alan üniversite mezunu şahıs kiliseye müracaat ediyor, kilisenin onayını alırsa kilise tarafından milli eğitime tavsiye ediliyor, milli eğitim de onaylarsa öğretmen olmak isteyen kişinin ataması yapılıyor. Öğretmenin eğitimi kilise tarafından takip ediliyor. Kilise öğretmeni yeterli bulmasa o yetki elinden alınıyor. Din eğitiminin yanı sıra kültür derslerinin verilişi hakkında da önemli tespitlerimiz oldu. İtalya eğitim sisteminde teorik bilgiyle pratiği birleştirmenin güzel örneklerini gözlemledik. Okullarda, pratik bilginin yanında uygulama, önemli bir yer tutuyor. Yabancı dil konusuna çok önem verildiğini, okullarda birkaç yabancı dil öğretildiğini, okulun sunduğu bütün imkânlara rağmen dil öğrenemeyen öğrencilerin 6 aylık süreyle aileler yanında kalarak dil öğrenebildiklerini, dikkate değer hususlar olarak tespit ettik. Yukarıda özet olarak dile getirdiğim faaliyetlerle projemizde İtalya hareketliliği için öngörülen teknik ve kültürel etkinlikler başarıyla gerçekleştirildi. İki hareketlilikten oluşan projemizin hareketlilik faaliyetleri tamamlandı. Projenin yaygınlaştırma faaliyetleri devem edecek. Nihai raporun sunulması ile projemiz Temmuz 2013 itibariyle sonuçlanmış olacaktır.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.