1. HABERLER

  2. İşte basına saldırılar
İşte basına saldırılar

İşte basına saldırılar

Eylül-Aralık 2009 döneminde kaç basın emekçisi cezaevine girdi, kaçı hakkında dava açıldı, kaç gazeteci öldürüldü, kaçı şiddet gördü, kaç gazete ve dergi kapatıldı, kaç emekçi işinden oldu?..

A+A-

Erzurum Güncel-İşte TGS tarafından gerçekleştirilen Eylül-Aralık 2009 Dönemi Basın İhlalleri İzleme Raporu... EYLÜL-ARALIK 2009 DÖNEMİ BASIN HAKLARI İHLALLERİ İZLEME RAPORU Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın, Avrupa Gazeteciler Federasyonu ile ortaklaşa olarak yürüttüğü, “TÜRKİYE’DE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ: DEĞİŞİM İÇİN GAZETECİLER SENDİKASI’NIN GÜÇLENDİRİLMESİ” başlıklı 20 aylık program çerçevesinde, “basın hakları ihlalleri”, “gazetecilerin çalışma yaşamından kaynaklanan hak ihlalleri” ve “medyanın kişilik hakkı ihlalleri” başlıkları altında 4’er aylık dönemler itibarıyla izlemeler yapılmakta ve raporlar hazırlanmaktadır. Programın başlangıç tarihi olan 1 Ocak 2009’dan buyana Ocak-Nisan ve Mayıs-Ağustos dönemlerini kapsayan iki rapor yayımlandı. 2009’un üçüncü 4 aylık raporu Eylül-Aralık dönemini içermektedir. Bu dönemde, bir gazeteci öldürüldü. Balıkesir’in Bandırma ilçesinde yayımlanan Güney Marmara’da Yaşam gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Cihan Hayırsevener uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Eylül-Aralık dönemine ilişkin izleme sonucunda ortaya çıkan verilere göre, 31 Aralık 2009 itibariyle, cezaevlerinde aralarında Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Hikmet Çiçek, Emcet Olcaytu, Deniz Yıldırım, Ufuk Akaya, Vatan gazetesinin internet sitesi gazetevatan.com’un Yayın Yönetmeni Aylin Duruoğlu, Özgür Radyo Genel Yayın Yönetmeni Füsun Erdoğan, Atılım gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek ve Gün TV Genel Yayın Koordinatörü Ahmet Birsin’in de olduğu 38’i gazeteci, 6’sı basın çalışanı olmak üzere toplam 44 basın emekçisi bulunuyor. Cezaevlerindeki basın emekçisi sayısı, 2009 yılının Ocak-Nisan aylarını kapsayan ilk dört aylık dönemde 29, Mayıs-Ağustos aylarını kapsayan ikinci dört aylık dönemde ise 35 idi. Eylül-Aralık döneminde medya haberlerinin taranması ve medya kuruluşlarının hukuk müşavirliklerinden doğrudan elde edilen bilgilere göre; halen gazetecilerle ilgili olarak 688 ceza ve tazminat davası dosyası mahkemelerde görülmektedir. Tespitlere göre, bunlardan 70’i beraatle sonuçlandı. Mahkûmiyetle sonuçlanan 27 dosyadan 15’inde hapis cezası, 12’sinde tazminat cezası verilirken, tazminat cezası verilen 2 davada Yargıtay bozma kararı verdi. Bu dönemde gazeteciler ve medya kuruluşları hakkında sürdürülen 139 soruşturmadan 54’ü takipsizlikle sonuçlanırken, 85 soruşturma ve inceleme devam etmektedir. Eylül-Aralık döneminde gazetecilere yönelik hapis cezaları arasında iki karar, basın ve ifade özgürlüğünün kamuoyunda tartışılmasına yol açtı. Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar, “haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmek” suçlarından 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ceza ertelenirken, Tayyar’ın 5 yıl süreyle adlî denetime tabi tutulmasına karar verildi. Şamil Tayyar, “Operasyon Ergenekon” adlı kitabında yer alan ifadelerle “soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği” gerekçesiyle de 1 yıl 8 ay hapis cezası daha aldı. Bu ceza da ertelenirken, Şamil Tayyar’ın yine 5 yıl süreyle adlî denetime tâbi tutulmasına karar verildi. Tartışmalara yol açan ikinci karar ise gazeteci Hacı Boğatekin hakkındaydı. Gerger Fırat gazetesinin sahibi Hacı Boğatekin, “yerel yetkililerin, sahibi olduğu gazeteyi etkisizleştirmeye çalıştıklarını” iddia etmek suretiyle “kamu görevlisine hakaret ettiği” gerekçesiyle 2 yıl 2 ay 7 gün hapse mahkûm edildi. Ancak mahkeme, pişmanlık göstermediği ve yargılamayı uzatmaya çalıştığı gerekçesiyle Hacı Boğatekin’e verdiği cezada indirim yapmadı ve cezayı ertelemedi. Boğatekin’in, cezaevinden tahliye olana kadar “velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan mahrum bırakılmasına” da karar verildi. Bu kararlar temyizde bulunuyor. Hapis cezalarıyla ilgili olarak, mahkemelerin genellikle cezanın ertelenmesine ve gazeteci hakkında 5 yıl adli denetim uygulanmasına karar vermesi dikkati çekmektedir. Bu kararlar, esasında gazetecileri cezaevine girmekten kurtarmak yerine onların kendilerine otosansür uygulamaları sonucunu doğurmaktadır. Eylül-Aralık 2009 döneminde, aralarında kapatılan Günlük gazetesinin yerine yayımlanan Demokratik Açılım gazetesi ile Aydınlık dergisinin de bulunduğu 7 gazete ve dergi hakkında toplam 11 kez 15 gün ile 1 ay arasında değişen sürelerle kapatma kararı verildi. Bu dönemde, Türkiye’den erişimi yasaklanan youtube gibi internet sitelerine MySpace ve Last FM gibi sosyal paylaşım siteleri, Atılım dergisinin internet sitesi olan atilim.org gibi haber sitelerine Gündem gazetesinin internet sitesi gundem-online.com, Günlük gazetesinin internet sitesi gunlukgazetesi.com, Fırat Haber Ajansı’nın internet sitesi firatnews.com ve firatnews.eu, Kürtçe müzik yayını yapan radyobakur.com da eklendi. Eylül 2009-Aralık 2009 döneminde, 15 gazeteci görevi sırasında fiziki müdahaleyle karşılaşarak görev yapması engellenmek istendi ya da göreviyle ilgili olarak işyerinde veya dışarıda saldırıya uğradı. Bu dönemde, basına yönelik baskı yöntemleri arasında, telefonların dinlenmesi ve vergi cezaları ön plana çıktı. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların, ikinci dava dosyasına ekledikleri belgelerde, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının telefon konuşmalarının usulsüz ve hukuk dışı dinlendiği ortaya çıktı. Ayrıca Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu’nun, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ile Van Jandarma Alay Komutanlığı tarafından 1 yıldan fazla süredir dinlendiği anlaşıldı. İlgili mahkeme kararında, Jandarma’nın hakimden Mehmet Baransu’nun adını gizleyerek, bir PKK’lıyı dinlemek için karar çıkartıldığı öğrenildi. Öte yandan, Doğan Medya Grubu’na kesilen 3,7 milyar liralık vergi cezası çeşitli tartışmalara yol açarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, The Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan röportajında, Doğan Grubu’na kesilen vergi cezasını ABD’nin ünlü gangster Al Capone’un peşine düşmesine benzetti. Yine bu dönemde gazetecilik görevinin yerine getirilmesine yönelik engellemeler arasında, İsmailağa cemaati üyelerinden Abdurrahman Narmanlı’nın cenazesini takip etmek isteyen kadın gazetecinin, cemaat üyeleri tarafından cami avlusundan çıkarılması dikkati çekti. Cemaat üyesi cübbeli ve sarıklı bir kişi, Anadolu Ajansı Erzurum muhabiri Ayşe Yıldız’ın yanına gelerek, cami avlusunun dışına çıkmasını istedi. Ankara 9’uncu İdare Mahkemesi, Milliyet gazetesi muhabiri Abdullah Karakuş’un Başbakanlık akreditasyonunun iptaline karşı açtığı davada, işlemin iptal edilmesine oybirliğiyle karar verdi. Akreditasyon iptalinin basın özgürlüğüne ve hukuka aykırı olduğu ifade edildi. Cezaevlerindeki gazetecilerin sayısının giderek arttığı, gazeteciler hakkındaki soruşturma ve davaların çoğaldığı, akreditasyon uygulamalarıyla haber kaynaklarına ve bilgiye ulaşımın engellendiği bir dönemde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hopkins Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemde basın özgürlüğü o kadar ileri ki, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bizi, ailelerimizi yerden yere vurmaya kadar her türlü hürriyetleri var” diyerek, ülkesindeki ihlalleri görmezden geldi. Eylül-Aralık 2009 döneminde, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından 1 yayıncı kuruluş hakkında gelir getirici yayın yasağı verildi. Ses TV hakkındaki 4 gün gelir getirici yayın yapma yasağının 17 Kasım 2009 tarihinden itibaren uygulanması kararlaştırıldı. Bu dönemde, RTÜK tarafından 22 yayıncı kuruluş hakkında 30 kez program durdurma cezası; 15 yayıncı kuruluş hakkında 19 kez idari para cezası; 66 yayıncı kuruluş hakkında da 163 kez uyarı cezası verildi. TGS’nin belirlemelerine göre, Eylül-Aralık 2009 döneminde, Olay gazete ve televizyonunda 9, Expo Chanelle’da 8, VTV’de 17, Show TV’de 4, Taraf gazetesinde 1, Anadolu Ajansı’nda 38 gazeteci ve idari personel olmak üzere toplam 77 basın emekçisi işten çıkarıldı. Bu sayının kayıt altına alınamayan işten çıkarmalarla birlikte daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. -------------------------------------------------------------------------------- Bu belge, Avrupa Birliği'nin mali desteği ile hazırlanmıştır. Belgenin içeriğine ilişkin sorumluluk tamamen Türkiye Gazeteciler Sendikası'na aittir ve hiçbir koşulda Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmamaktadır. Raporun tamamına aşağıdaki bağlantılardan ulaşılabilir: http://www.tgs.org.tr/index.php?option=com_content&task=blogcategory&id=47&Itemid=49 http://www.tgs.org.tr/images/stories/docs/bhi/TGS_BASIN-HAKLARI-IZLEME-RAPORU-3_EYLUL-ARALIK_2009.doc

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.