Kara tren zaten gelmezdi...
Bakan Binali Yıldırım, trene bakar gibi, Erzurum'a bakıyor. Erzurum'u her fırsatta görmezlikten geliyor.. İşte Usta gazeteci Mehmet Şener, tepkisini böyle gösterdi...
Erzurum Güncel- Kara tren zaten gelmezdi, hızlı tren de hayal! Binali Yıldırım, AK Parti İzmir milletvekili ve aynı zamanda Ulaştırma Bakanı… Fakat Erzincan ve Erzincanlılar için, Binali Yıldırım bundan öte bir değer. Misal; bütün bir Türkiye’nin bakanı, ama önce Erzincan’ın her şeyi… O, Erzincanlılar’ın kendisini sevdiğinden çok seviyor Erzincan’ı… …Ve bu sevgisini hiç saklamadı. “Erzurum’u zerre kadar önemsemiyor” demiyoruz; zira bu, Binali Bey’e bühtan olur. Lakin Binali Bey’in iç ikliminde bizim yerimiz, Erzincan’a kıyasla, “üvey evlat” bile sayılmaz. Recep Akdağ, sağlık alanında 11 yılda nasıl devrim üstüne devrim yaptıysa, Binali Yıldırım da ulaştırma alanında Türkiye’yi öyle bir uçurdu ki, tut tutabilirsen… Bu sebeple değil midir ki, Kabine’nin “en başarılı iki bakanı” sıralamasında birincilik, Akdağ-Yıldırım arasında değişir dururdu. Görebildiğim kadarıyla Erzincanlılar, iki Yıldırım arasında bir tercih yapacak olsa, eski başbakan Yıldırım Akbulut’u, hiç düşünmeden bugünkü Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a yüz defa “kurban” ederler. O derece yani… Halbuki Yıldırım Akbulut da iflah olmaz bir Erzincan fanatiğiydi. Öyle ki Erzurum’un bedduasına ve ahı’na rağmen, “şehir şovenizmi”nden vazgeçmedi. Erzincan’ın oyu tek başına zirvede tutmaya yetmediği için, zerzevat müdürü olarak çıktığı hayat yolunda, içişleri bakanlığı, Meclis başkanlığı ve nihayetinde de başbakanlık koltuklarına oturması, O’nu “iz bırakan” siyasetçiler arasına sokmadı. Fakat Binali Bey öyle değil… Başbakan değil belki ama öyle etkin bir isim ki, önümüzdeki genel seçimde saha dışında kalacak olması, O’nun değerine halel getirmeyecektir. Biz doğulular; ne vakit hasret acısıyla yanıp tutuştuk ise, ne vakit daralan ruhumuza merhem olacak umudun yolunu gözleyip durduysak, ne vakit sığınacağımız ana yüreğine ve yar kucağına muhtaç olduysak hep aynı yöne, yani kara trenin geldiği yere bakıp durmuşuzdur. İşte o dizelerdir ki, bizim buralarda yediden yetmişe herkesin ezberindedir. İşte dizelerdir kavrulan yüreklerimize şifa şerbeti olan… Gözüm yolda gönlüm darda Ya kendin gel ya da haber yolla Duyarım yazmışsın iki satır mektup Vermişin trene halini unutup Kara tren gecikir belki hiç gelmez Dağlarda salınır da derdimi bilmez Dumanın savurur halimi görmez Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez Yara bende derman sende Ya kendin gel ya da bana gel de Duyarım yazmışsın iki satır mektup Vermişin trene halini unutup Kara tren gecikir belki hiç gelmez Dağlarda salınır da derdimi bilmez Dumanın savurur halimi görmez Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, hızlı treni Erzincan’a kadar getiriyor ve Erzurum’u da Erzincan’a peyk ediyor. Oysa o projenin içinde Erzurum da var, Tiflis de… Fakat bugünlerde kimse ne Erzurum’dan ne de Tiflis’ten söz etmiyor. Bakan Bey öyle bir takdim ediyor ki, sanki hızlı tren Erzincan’a gelip orada “son durak” diyecek… Öyle ise eğer bu, hiç olmadı… En azından Binali Yıldırım’ın bugüne kadar verdiği fotoğrafa uymadı. O kara treni Sivaslılar da bekleyip durdu, Erzurumlular da Karsılar da… O kara tren bazen geldi, bazen de hepimizi sükutu hayale uğrattı. Şimdi o kara trenin yerine hızlı tren geliyor. Sayın Bakan bize söyler mi acaba; bir ömür de hızlı treni mi bekleyip duracağız? Yani torunlarımızın gözü de mi hep tren beklerken solacak? Ya da “yıldırım”lar hep mi Erzurum’a çakıp duracak? Eskiden biz Erzurumlulara treni itmek rolü verilmişti. Sonra AK Parti ile birlikte biz o rolden kurtulduğumuza inanmaya başlamıştık. Bugün bakanımız yok diye, yeniden bize treni itme görevi mi düşüyor?
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.