Yıl 1995... Yer Erzurum Orduevi... O gün Erzurum Subay Orduevi'nde engelli vatandaşların yararına düzenlenen bir gün vardı. Vali'nin eşi oradaydı, kolordu komutanının eşi oradaydı... Büyükşehir Belediye Başkanı'nın eşinin orada bulunmaması düşünülemezdi! Belediye Başkanı Ersan Gemalmaz'dı... Başkan'ın eşi bu hayırlı projede bulunmak ve katkı sunmak için herkesten önce koşup gitmişti. Heyecanlıydı; öyle ya, bir engelli için hayırlı bir işte bulunacaktı. Orduevine geldiğinde adeta duvara tosladı! Görevli O'na, "bu halde orduevine giremezsiniz"dedi. Başkan'ın eşi şaşırdı, adeta şakaydı! "Niye?" diye sordu. Görevli, kararlı bir ifadeyle cevap verdi: "Burası orduevi ve buraya başörtülü kimse giremez" O gün... Bayan Gemalmaz'ı içeriye almadılar ve rencide ederek geri gönderdiler. Başkan Gemalmaz'ın eşi o gün anladı ki halkın seçtiği bir kimsenin eşi olmanın kamuda hiç bir önemi yok, bu ülkede asıl olan egemenlerin son sözüydü! Dün ajanslar geçti: TSK'da da artık başörtüsü serbest... Şaka gibi... Başörtülü olduğu için orduevine alınmayan bir bayan bugün aynı başörtüsü ile o salonlarda istediği gibi dolaşabilir. Yetmez.. Bir başörtülü isterse o haliyle subay bile olabilir... Dikkat ettiniz mi? Ne laiklik elden gitti, ne de TSK yıkıldı... İade-i itibar hakiki anlamda işliyorsa eğer, şimdi tam zamanıdır: En kısa sürede, Ersan Gemalmaz'ın Orduevi'nin kapısından kovulan eşinden özür dilenmelidir. Hem de başörtülü bir üsteğmen özür belgesini götürmelidir.