1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Özgür Özel'den Çağlayan'da çok sert çıkış!
Özgür Özel'den Çağlayan'da çok sert çıkış!

Özgür Özel'den Çağlayan'da çok sert çıkış!

98 gün sonra hakim karşısına çıkan Ümit Özdağ'ın duruşmasını takip eden CHP Lideri Özgür Özel açıklamalarda bulunuyor.

A+A-

Gazete Güncel- 98 gündür tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ilk kez hakim karşısına çıktı.

Özdağ'ın savunması bittikten sonra CHP Genel Başkanı Özgür ÖzelÇağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

Özel, yargılamayı ağır sözlerle eleştirerek, iktidarı ve yargı organlarını hukuksuzlukla suçladı.

Özel, yargılamaya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

  • “Bir yargılamaya tanıklık etmek zorunda kaldık. Tabii bu işin utancı bize ait değil. Bu işin utancı, bu ülkeyi yönetenlere, yönetene ait.”

Yargı sürecinin usule aykırı yürütüldüğünü söyleyen Özel, Özdağ’ın ikameti İstanbul olmamasına rağmen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hukuksuz şekilde sürece müdahil olduğunu savundu.

Özgür Özel, davanın esasen Ankara'da görülmesi gerektiğini belirtti ve İstanbul'daki mahkemenin bile bu yönde karar verdiğini vurguladı:

  • “Mahkemenin hakimi de demiş, ‘Yetkili değiliz, Ankara'da görülecek.’ Ona da itiraz etmiş. O itirazını da kendi kadar hukuken kıt birinden kabul ettirmiş.”

Özel, siyasetteki nezaket kültürünün AK Parti döneminde yok edildiğini belirterek, geçmiş dönem liderlerini örnek gösterdi:

Nerede Demirel'in, Ecevit'in, Erbakan'ın, İnönü'lerin nezaketi? Nerede bu kerameti kendinden menkul, sonradan görme şımarıkların siyaset anlayışı? Yetki eline geçince herkesi ezebilirim, her kötülüğü yapabilirim. Buranın bir demokrasi olmadığının farkında, yarattığı ucubenin tadını çıkarıyor. Devleti devlet olmaktan, hükümeti hükümet olmaktan, hukuku hukuk olmaktan çıkarmış. Ben buraya birini atarım, benim adıma zulmeder diyor. Zulümlerinde boğulacaklar.

Adliye çevresindeki yoğun güvenlik önlemlerine de tepki gösteren Özel, halkın meydanlardan uzak tutulmaya çalışıldığını belirtti:

  • Arkamızdaki meydan geçmişte pek çok toplumsal davada basın mensuplarının rahatça görev yaptığı, açıklamaların yapıldığı, davayı içeri giremeyenlerin takip ettiği, bizim onlarca kez geldiğimiz, doldurduğumuz, boşalttığımız meydan. Bugün bu meydandan korkmuş. Bu meydanı ablukaya almış. Sizi de onun dışına çıkarmış. Aman burası dolmasın. Kardeşim bak bu Türkiye'de meydanların ne zaman ve ne kadar dolacağına artık siz karar vermiyorsunuz. Ona biz karar veriyoruz. Biz istediğimiz zaman istediğimiz meydanı doldururuz. Sesimizin ve cesaretimizin gücüyle de sizi korktuğunuzun beteri yaparız. Öyle boş meydanları çevirerek, boş meydanları çevirerek efendim işte burada toplanmasınlar. Nerede toplanacağımıza, nereyi dolduracağımıza, sesimizle sizi nasıl boğacağımıza biz karar veririz.
  • Herkes, herkes haddini bilecek. Cari durumun iktidarı geleceğin muhalefetidir. Cari durumun, mevcut durumun, fiili durumun iktidarı, iktidarı devretmenin gününü saymaktadır. Bugün İtalya'da Erdoğan, İtalya basını da, İtalya siyaseti de, Avrupa siyaseti de bilmektedir ki Erdoğan gidicidir. Geleceğin iktidarı bugünkü muhalefettir. O yüzden ahlaki üstünlüğü olmayan, psikolojik üstünlüğü kaybetmişlerin çoğunluk enerjisinden korkmaları normaldir ama asla bize engel olamazlar.

Açıklamasını şu sert ifadelerle sürdürdü:

  • Karar verdiğimiz gün, an, yerde milyonlar oluruz. Aklınızı alırız. Aklınızı alırız.

Gündeme gelen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlara da değinen Özel, gözaltına alınan belediye çalışanlarının yanında olduklarını söyledi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yönelik ağır eleştirilerde bulundu:

  • Sen Ekrem İmamoğlu ile eşinin yediği yemekten sonra kamera kayıtlarını servis ettiren, alan ve servis ettirensin. Bütün uyarılara rağmen telefonlara çıkmayan, kaçansın. Aileye saldırıyı senin İstanbul Valiliğinden biliriz Ali Yerlikaya. Ali Yerlikaya bak sen İçişleri Bakanısın. Polis sana bağlı. Geçtiğimiz hafta salı günü Akın istedi diye, Akın istedi diye adaletten uzak sana yakın isimler gittiler

Polisin kameraları bantlamasıyla ilgili tartışmalara ilişkin de şunları söyledi:

  • Ve dün bütün açıklamalarıyla, saçma sapan açıklamalarıyla kendini rezil eden İçişleri Bakanı'na söylüyorum. Bak benim burada koruma ekibim var. Cumhurbaşkanlığının koruma ekibi var.

    Sana bütün Ankara'daki devlet büyükleri korumadaki görevli, bütün polisler gülüyor, kargalar da gülüyor. O bantları çeken polisler fırsatı olsa senin ağzını bantlar bu gafı yapmayasın diye. Bileydiler bunları söyleyeceğini ağzını bantlarlardı. Kardeşim polisin cebinde bant var, bantla geziyor. Niye geziyor? Devletin polisi kamerayı bantlayacak bandı niye cebinde taşıyor bantlamıyorsa? Bir de çıkmış önemli bir gazetenin başyazarına, genel yayın yönetmenine, "Yok, olmaz." falan diye yalanlama da yapıyor. Senin gözünü bantlamak lazım sevenlerin utanmasın diye. Kim olduğun tanınmasın diye. Bir de İçişleri Bakanı olacaksın. Diyor ki: "Belediyenin cemere ne ihtiyacı var?" diyor. Bütün Ak Partili belediyelerde jammer var. İBB'nin cemerleri bize önceki dönem AK Parti'den envantere girdi, oradan kaldı. Rahmetli İstanbul Büyükşehir'in rahmetli belediye başkanı makam aracının arkasında jammer taşıyan minibüsle geziyordu

Murat Ongun'un eşinin de tutuklanmasının ardından 'aileye el uzatma' tartışmaları hakkında Özel şunları ifade etti:

  • Mevcut cumhurbaşkanı ne için kamera kapattırıyorsa gelecek cumhurbaşkanı da onun için kapattırıyor. Kaldı ki bizim konuşmalarımızı siz dinleyip tedbir alabilirsiniz, sizin konuşmalarınızı biz dinleyemeyiz. Dinlese dinlese ne istedilerse verdiğiniz cemaatin biri dinler sizi. Bizde yatak odasına girmek, senin deyiminle haremine girmek, masanın altına böcek koymak yok. Onu senin gibi çok sevdiğin, biat ediyor diye bir yerlere getirdiğin, alnı secdeye değiyor diye bizden çok güvendiğin senin adamların yaptı, yaptırdı. Sizin ahlakınızda var aileyle uğraşmak. Senin ailenle senin FETÖ'cülerin uğraşıyordu. FETÖ'cüleri ailesiyle sen uğraştın. Şimdi bizim ailelerimize el uzatma, o eli kırarız. O eli kırarız. Aileyle uğraşma, kadınla uğraşma savaş ahlakında dahi yoktur. Savaşta, en kötü günde, gemi batarken çocukları sakınırlar, kadınları sakınırlar. Bir kadın, kadın olduğu için değil, birey olduğu için suçu varsa suçunun hesabını verir. Aslanlar gibi orada bir sürü kadın var ama ama bütün iddiaların cevabını verir ama bir kadını birinin eşi diye gidip almak, çocuğunu orada evde ağlar bırakmak haysiyetle bağdaşmaz. Bunun talimatını veren de uygulayan da bunları yapanların hepsi tarih önünde mahcup olacaklar. Günün birinde, günün birinde CHP bundan intikam alacak. Bizlerin de kadınlar, çocuklar, aileler zor durumda kalacak diye kimse korkmasın. CHP'nin yüksek ahlakında çocukla, kadınla, aileyle uğraşmak yoktur. CHP dostluğunu da düşmanlığını da mertçe yapar, mert insanlardan oluşur. Türkiye'deki muhalefet partileri merttir. Onların aile ve çocuklarıyla uğraşanlar namerttir.

Özel, sözlerini şöyle tamamladı:

  • Ali Yerlikaya, ağzına o bandı koy, bilmediğin konuda bir daha konuşma. Ali Yerlikaya'nın resmini gözünü bantlayarak koyun. Tanınmasın, yakınları utanmasın. İçişleri Bakanı olmuş. Vah halimize! Vah halimize! En kısa zamanda kurtaracağız bu milleti sizden, en kısa zamanda.

 

Kaynak:Halk TV 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.