Seçimin kaderini Güney belirleyecek?
Önce Vali Bey gitti, ardından Başkan Küçükler, son olarak da milletvekilleri? Yani: Güney'e çıkarma yapıldı, çıkarma! Hayırdır, bayram değil seyran değil; nedir bu Güney aşkı? Anlatalım efendim? Fakat Vali Ahmet Altıparmak'ın gidişini ayrı tutalım. O ziyarete "çıkarma" dersek doğru olmaz. Çünkü Vali Altıparmak, Erzurum'a yeni atanmış bir validir. Dolaysıyla Erzurum'un ilçelerini tek tek ziyaret etmesi adettendir. Öyle ya, valisi olduğu şehri yakından tanımak zorunda? Bu sebeple; Güney'e de gidecektir, Kuzey'e de. Gelelim Başkan Küçükler'e? Ahmet Bey, yedi ay sonra belediye başkanlığı görevinde on yılını dolduracak. Bu süre içerisinde, yani neredeyse on yılda Karayazı'ya kaç defa gitti bilmiyorum. Bu ziyareti basında geniş yer buldu. Şayet daha önce de gitmiş olsaydı en azından arşivden çıkardı. Malumunuz Mart'ta yapılacak seçimde, ilçe, belde ve köyler de büyükşehir belediye başkanı seçiminde oy kullanacak. Bu, öyle yabana atılacak bir gelişme değil. Şu kadarını söyleyelim: Mart'taki seçimin kaderini ilçeler belirleyecek. Merkez ilçeler hariç Erzurum'un 18 ilçesi var. Ve bu ilçeler içerisinde, seçmen çoğunluğu Güney ilçelerde. AK Parti Erzurum genelinde birinci parti, fakat Güney'de de hatırı sayılır ölçüde BDP ağırlığı var. Misal; Güney'deki seçmen BDP'ye yüklenirse, AK Parti ciddi biçimde oy kaybına uğrar. BDP büyükşehir belediye başkanlığını kazanmasına kazanamaz, ancak AK Parti'ye sarsıcı bir darbe vurabilir. Ve tıpkı İl Genel Meclisi'nde olduğu gibi, belediye meclisinin de ana muhalefet partisi BTP olur. Çünkü bu potansiyele fazlasıyla sahip? Bu gerçeği en iyi gören AK Parti'dir. Nasılsa Kuzey ilçeler ve kent merkezi adeta çantada keklik; lakin Güney tam tersi? AK Parti, Güney'i bütünüyle BTP'ye kaptırır şehir merkezinde de oy kaybına uğrarsa seçimi tehlikeye sokmuş demektir. İbre MHP'yi gösterir. Tamam MHP'nin işi kolay değil, hatta çok da zor ama unutmayalım ki önümüzdeki seçim de her türlü sürprize açık bir seçim. Başbakan Erdoğan'ın geçen ay Erzurum ziyaretinde kendisine bu durum lisanı münasiple aktarıldı. Tayyip Bey tabandan gelen bir siyasetçi olduğu için hemen nasıl bir tabloyla karşı karşıya olduklarını anladı ve milletvekillerine şu talimatı verdi: "Her şeyi bir kenara bırakın Güney'de çalışın. Gerekirse adam adama markaj yapın ve Güney'deki halkımızı yalnız bırakmayın." Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ ve milletvekili Adnan Yılmaz'ın Güney çıkarması elbette ki durup dururken olmadı. Sebebi bu talimattır. Ahmet Bey de kendine düşen görevi yerine getiriyor. Seçim süresince barış süreci kesintiye uğramadan devam ederse, BTP Kürt vatandaşlarımızın öncelikli tercihi olacaktır. Artık Kürtler AK Parti'ye oy vermez demiyorum. Dediğim şudur: Son dört seçimde de Kürtlerden yüksek oy almayı başaran AK Parti, önümüzdeki yerel seçimde aynı pozisyonunu koruyamaz. Çünkü BDP, her geçen gün Kürtler nezdinde "parti" olma hüviyeti kazanıyor. Ayrıca BDP bu seçimde, tüm Kürtleri kucaklayabilecek bir adayla seçmen karşısına çıkabilirse tüm hesapları alt üst eder. Bana kızacaklar, ama söylemek durumundayım: AK Parti'nin işi bu sefer zor. Geçen belediye seçiminde sadece MHP'ye karşı mücadele verdi ve seçimi çok rahatlıkla kazandı. Şimdi şehir merkezinde ve Kuzey'de yine MHP'yle mücadele edecek, Güney'de de BDP'yle? Rakip birken ikiye çıktı. Görün bakın Mart seçimlerinin merkez üssü Güney olacaktır. Tabi bir de aday faktörü var. MHP ve BDP'nin geniş kitleler nezdinde, ilgi uyandıracak adaylarla seçmen karşısına çıkmaları durumunda, AK Parti, "ceketimi koysam seçilir" anlayışından vazgeçmek zorunda kalacaktır. Yerel seçim, genel seçime benzemiyor. Tamam parti önemli, tamam lider önemli, fakat aday da önemli? BDP aylardan beri Güney'de harıl harıl çalışıyor. Öyle ki Hınıs'a bağlı heyelanlı Kongur Köyü'ne, Erzurum milletvekilleri gitmeyi akıl edemezken BDP'li Muş Milletvekili Demir Çelik orada halkın yanında yeraldı ve sorunlarını Meclis gündemine taşıdı. Yöneticiler bile BDP'nin bu ziyaretinden sonra orada bir köy olduğunu hatırladılar. Duyar gibi oluyorum, AK Partili adaylar şöyle diyor: "Nasılsa Tayyip Bey'in adı yeter; biz çalışmasak da Başbakan'ın selamı oy sandıklarını doldurur." Siz bilirsiniz ama bana sorarsanız bu sefer durum farklı? "Aday kim?" diye sorulacak. Bu soru, halkın Tayyip Bey'e olan sevgisi ve güveninin azaldığı anlamına gelmez. Bu soru, yapılacak seçimde, önceki tercihi çok iyi bilinmeyen yeni seçmen kitlesinin, büyükşehir belediyesi için de oy kullanacağı gerçeğini anlatıyor.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.