Erzurum Güncel- İşte o yazı... Bu gün Çarşamba. 25. Dünya Üniversiteler Kış oyunlarının açılışına bir gün kaldı, Türkiye’nin, dünyanın bakışı Erzurum’a iyice dönmüş durumda. Yerel, ulusal ve hatta dünya medyası artık Erzurum’dan her gün haberler geçiyor. Azı çoğu bir yana koyup bu oyunları yüzümüzün akıyla gerçekleştirmeye odaklanmamız gerekirken bazı gazeteci meslektaşlarımız hala ‘bir hesaplaşma’ güdüsüyle hareket ediyor. İlgili tüm kuruluşlar, medyaya, kamuoyuna hiçbir sorun yok, tüm hazırlıklarımız tamam, mesajları veriyor ki, doğrusu da budur. Varsa kimi eksiklikler, bunları bu saten sonra ulu orta, hele Ulasal TV’lerde dile getirmek dostça bir tavır mıdır? Dadaşlık bu mudur? Tv8’den Erkan Tan, iki gündür Palandöken’den canlı yayın yapıyor. Bu sabah bir gazeteci meslektaşım bu programda mahalli basının akreditasyon sorunu yaşadığından başlayıp bi sürü eksiklik saymış. Ankara’dan bir gazeteci meslektaşım aradı. ‘Yahu siz ne yapıyorsunuz orada, tüm ülke sizi dinliyor, keseri neden ayağınıza vuruyorsunuz; yok bi sürü eksiklik var, şudur budur! Burada sizi dinleyen insanların moralini neden bozuyorsunuz, neden şehrinizi karalıyorsunuz? Kol kırılır yen içinde kalır, bugün birlik günü, dayanışma günü, Dadaşlık ruhunuza ne oldu?’ Meslektaşım haklı? Onunla konuşurken bende aceleyle Tv8’i açtım. Bir gazeteci arkadaşım evet oradaydı. Sayıp duruyorlardı. Artık yemeğin yenilmesine sıra gelmişti, eleştirilerin ne yararı vardı. Son dakikalarda bir başka ve daha vahim yanlışı da resmi bir haber kuruluşumuz yaptı. Iğdır muhabirine dayandırdığı yalan bir haberi Erzurum’daki müdürlük servis yaptı ve genel müdürlükte haberi büyük bir sorumsuzluk örneği olarak yayınladı. Medya habere geniş yer verdi. TV’lerin ana haber bültenlerine girdi. Türkiye gerildi. Haber şu: “Türkiye’nin doğusunda radyasyon sızıntısı!” Al başına belayı. Bu başlığı görünce adeta kanım dondu. Düpedüz Kış oyunlarını sabote eden bir haberdi bana göre. Yabancı ajanslar bu haberi servise koyarsa, pek çok ülke paniğe kapılır ve sporcusunu Erzurum’a göndermekten vazgeçebilirdi. Nitekim bu tehlikeyi sezen Başbakanlık, Atom Enerjisi Kurumu, Iğdır Valiliği ve Atatürk Üniversitesi böyle bir şeyin olmadığını açıkladılar. Çünkü gerçekten böyle bir şey yoktu, haber yalandı. Haberde adı geçen her iki hocayla ben de konuştum. Iğdır’da Radon gazı ölçümleri yapmak için cihaz yerleştirdiklerini sonuçların da 60 gün sonra alınacağını, bu çalışmanın bölgedeki diğer altı ilde de tekrarlanacağını ve bu çalışma sonunda Türkiye’nin radon haritasının tamamlanacağını, çalışmanın radyasyon ölçümüyle bir ilgisi bulunmadığını, belirttiler. Valiliklere yazılan resmi yazıları gösterdiler. Bu nasıl bir gazetecilik anlayışıdır? Nerede gazeteci sorumluluğu! Nerede haberi kaynağına dayandırma kuralı? Bu şehirde gazetecilere baş olmayı büyük bir şey sanan pek çok burnu havada insan var. Yerel medya madem akredite edilmemiş peki bu gazeteciler cemiyetlerinin başkanları bugüne kadar neredeymişler ki, bugün TV önlerinde bunun hesabı sorulmaya çalışılıyor! Bu şehre bu kötülükleri yapmayın. Nefsinize birkaç gün olsun sahip olun da, susun. Ne diyecekseniz, kimden ne hesabı soracaksanız, bunu 8 Şubat’tan sonraya bırakın.