17 Aralık, nasıl ki devletin bekası için bir dönüm noktası ve millet için de uyanışın adı olduysa, 10 Ağustos da "Yeni Türkiye" için taze bir başlangıç olacaktır. Bu gerçek, dün bir kez daha uç verdi. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Millet iradesi devletin en tepesinde de tecelli edecek ve hiç kimse kendisini milleti terbiye etmeye memur göremeyecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12. Cumhurbaşkanı adayı olarak, çıktığı bu anlamlı yolculukta, dün Erzurum’daydı ve Erzurumlunun gönlündeydi. Kara kış’ta geldiğinde o meydan soğuğa rağmen nasıl dolmuş ve taşmıştıysa dün de sıcağa, oruca ve üstelik saatler süren bekleyişe rağmen aynı coşkudaydı. Kimse silah zoruyla ya da para karşılığı bu meydanları doldurmuyor. Baksanıza Samsun da tıpkı Erzurum gibi ayağa kalkmış, "Yeni Türkiye"yi inşa edecek müellifi kucaklıyordu. Dün Erzurum halkı bir kez daha ihsas-ı reyde bulundu: "Erdoğan’a inanıyorum, güveniyorum ve arkasında duruyorum" İşte bu irade sayesinde, "Yeni Türkiye"nin inşası başlayacak ve millet o "Yeni Türkiye"nin gururunu ve sevincini yaşayacak. Tayyip Bey’in de dediği gibi, 10 Ağustos’ta oy kullanacak her vatandaşımız, "Yeni Türkiye’de benim de harcım var" deme ayrıcalığını yaşayacak... Erzurum dün bir kez daha Başbakan’ı ve "Yeni Türkiye"nin mimarını en samimi duygularıyla bağrına bastı. O da söz verdi: "12 yıllık hükümetlerimiz süresince, Erzurum’a nasıl hizmet edip nasıl önemsediysek 10 Ağustos’tan sonra bu, daha da artarak devam edecek." 19 Mayıs 1919’da Büyük Önder Atatürk’ün, kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesi için çıktığı o kutlu yolculuk, şimdi de Erdoğan’a rehber oluyor, ışık tutuyor. 1919’da çıkılan o yolculuğun sonunda, yangın yerinden yeniden bir devlet kurulmuş ve milletin onuru şerefi ayaklar altında ezilmekten kurtulmuştu. Bu kez de aynı yolculuğun nihayetinde "Yeni Türkiye" kurulacak. Ve o "Yeni Türkiye"nin temel taşları da, ileri demokrasi, evrensel hukuk, milli irade, daha çok insan hakları, kalkınmışlık, kardeşlik, her türlü fikre saygı, hakça paylaşım, medeniyet, üretim, çalışkanlık, azim ve sarsılmaz bir inançtan oluşacak... Erzurum halkı, 12 yıldan beri her seçimde desteğini artırarak sürdürdüğü Erdoğan’ın, "Yeni Türkiye"yi inşa edeceğinden zerre kadar kuşku duymuyor. Başbakan dün İstasyon Meydanı’nda,"Erzurum Doğu’nun incisi olacak, herkes bunu görecek" dediğinde alanı dolduran insanlar coşkuyla alkışlarken, ben de inanç tazeledim. Evet; O diyorsa olur, dedim. Çünkü geride kalan 12 yıl, bu iddianın en somut kanıtıdır. Gelecek, bu ülkenin aydınlık yarınlarıyla süslü olacak... Kim ve kimler içeriden-dışarıdan hangi kumpası kurarsa kursunlar, "Yeni Türkiye" tıpkı hızlı tren gibi şaha kalkmış geliyor. Ne paralel yapı, ne PKK, ne akla hayale gelmez oyunlar, enerjisini milletinden almış o gücün önünde duramayacak. Çünkü artık herkes biliyor; "Yeni Türkiye" bu milletin, çocuklarının istiklali ve istikbali olacak... Şanslıyız... Dün İstasyon Meydanı’nda tarihi bir ana tanık olduk: "Yeni Türkiye"nin temellerinin atıldığı tarihi an... Çok değil bundan 17 yıl önce bir general, basının önünde içtimada ki bir er’i öne çıkartıp, "Oğlum, ordudaki rütbeleri mareşalden başlayarak aşağıya doğru say" demiş ve o er de bütün rütbeleri kusursuz saymıştı. Fakat general, "Peki oğlum er’den aşağısı ne?"diye sorduğunda sadece o zavallı er değil, gazeteciler de donup kalmıştı. "Erden aşağı rütbe var mı?" General, herkesi daha fazla merakta bırakmayıp, er’den aşağı olan o rütbeyi kendisi söylemişti: "Er’den aşağısı da, sivilin başbakanıdır" 17 yıl önceki Türkiye’ye hakim olan irade buydu. Bugün ise Türkiye, artık milletin hür iradesiyle kendi kararlarını aldığı bir ülke... Oradan buraya gelen Türkiye, 10 Ağustos’tan sonra, "Yeni Türkiye"ye gidemez mi? Gider; hatta gitmeye başladı bile... İnanmayan dönüp baksın. Yolculuk sürüyor. Önceki gün Samsun, dün de Erzurum selam durdu...