Deşifre olmuş ‘haki’yi giymiş!
ABD’nin Wall Street Journal gazetesinin darbe girişimi analizine göre geçtiğimiz kış cemaatin mesajlaşma uygulamasını deşifre eden MİT, 21 Mart’ta Fetullah Gülen’in kamuflajla aynı renk olan haki cübbe giyerek müritlerine sinyal verdiğine inandı ancak mes
Erzurum Güncel- FETö’NüN İLİŞKİLERİ DüNYA BASININDA
AMERİKAN Wall Street Journal (WSJ) gazetesi 15 Temmuz’daki askeri darbe girişimiyle ilgili bir analiz yayınladı. WSJ’nin analizinde Türk istihbaratının darbeyi öngörememesi ele alındı. Darbe girişiminin önceden tespit edilememesinin Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) sınırlılıklarını ortaya koyduğunu iddia eden gazete, Amerikan istihbarat ajanslarının da gelmekte olan darbeyi görmediğini yazdı. WSJ, Amerikalı yetkililerin teşebbüse Fetullah Gülen müritlerinin katıldığından şüphelendiğini ancakTürkiye’de darbe girişiminde kimin ne yaptığını bağımsız olarak saptayacak birincil kaynaklara erişime sahip olmadıklarını söylediklerini aktardı. WSJ, bu nedenle Amerikalı yetkililerin şu ana kadar Fetullah Gülen’in kişisel olarak bu darbe girişimine dahil olduğuna dair güvenilir kanıt bulunmadığına kaydettiklerine analizde yer verdi.
VİDEO 21 MART’TA
Bu yılın ilkbahar mevsiminin başında Türk istihbaratı deşifre edilmiş dosyaları diğer hükümet bakanlıkları ile paylaştı. Türk istihbarat kaynakları, bu hamlenin Gülen Cemaati’nin, mesajlarının deşifre olduğunu anlamasına yol açtığını kaydetti. Günler sonra ise 21 Mart 2016’da video paylaşım sitesi YouTube’da Fetullah Gülen’in bir videosu yayınlandı. Bu kayıtta Gülen ilk kez ordunun kullandığı kamuflajla aynı renkte olan haki bir cübbe giymişti. MİT’teki analistler, bu şekilde Fetullah Gülen’in ordudaki müritlerine sinyal verdiğine inandı. Ancak WSJ’ye göre Gülen’in ne tür bir mesaj verdiği konusunda fikirleri yoktu. 15 Temmuz’dan 4 gün önce, MİT mesaj trafiğinden saptadığı ordudaki 600 üst düzey rütbeli subayın adını Genelkurmay Başkanlığı’na iletti. Plan, Gülen Cemaati’yle bağlantılı bu subayların ağustostaki Yüksek Askeri Şûra’da (YAŞ) ordu ile ilişiklerini kesmekti. Türk ve ABD’li yetkililere göre bu gelişmeler, darbecileri zamanlarının azaldığı konusunda uyarı görevi gördü.
FİDAN DIŞARIDAYDI
15 Temmuz’da öğleden sonra MİT’teki analistler, Akıncı Hava üssü ile Ankara’daki Kara Havacılık Okulu’nda olağanüstü askeri birlik hareketliliği saptadı. İstihbarat kuruluşundaki üst düzey yetkililer kısa bir rapor hazırlayıp Genelkurmay Karargâhı’na faksladı. 17.30 sıralarında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yardımcısı Genelkurmay’a gidip MİT’in şüphelerini iletti. üst düzey bir komutan Kara Havacılık Okulu’na gitti. Ona askeri tatbikat olduğu söylendi. Şüpheler sürdü. 18.00’de Fidan, Genelkurmay Karargâhı’na gitti. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Akıncı Hava üssü’ne kendisi gitmeye karar verdi. Fidan da MİT karargâhına döndü ve tatilde olan CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan’ı bilgilendirmeyi bekledi. Ancak Akar, Fidan’a dönüş yapmadı. Rehin alınmıştı. Akar daha sonra komplonun parçası olan bir tuğgeneralin, kendisinin Fetullah Gülen ile konuşmasını istediğini ve bunu reddettiğini söyledi.
SON MERMİYE KADAR
21.00 sıralarında bir şeylerin olup bittiği belli oldu. Bir saat sonra darbeci birlikler MİT karargâhına ulaştı. İki Süper Kobra saldırı helikopteri ve komando taşıyan üç Sikorsky askeri nakliye helikopteri, MİT yerleşkesine ateş açtı. Jetlerin bombalayabileceği endişesiyle Fidan dışarıdaydı. Silahlı güvenlik ekiplerinin koruduğu o ve personeli, ağaçlar arasında siper aldı. Bir Sikorsky, komandoları indirmek için alçaldığında MİT personeli, çok az eğitimli ya da hiç silah eğitim almamışlar da dahil tabancalarıyla ateş açtı. Helikopter gövdesinden seken mermiler kıvılcımlara yol açıyordu. Yazıda, Fidan’ın yaverlerine, “Son merminize kadar savaşın, sizi canlı ele geçirememeliler” sözlerine yer verildi. Saat 01.30 ve 02.00 arasında MİT’in güvenlik takımı helikopterleri uzaklaştırmak için ağır makineli tüfekler getirdi. Gazete, MİT karargâhı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı savunanların roketatarlar da kullandığını yazdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe teşebbüsünün bertaraf edilmesi sonrası istihbarat zafiyetine dair sözlerini hatırlatan WSJ, MİT yetkililerinin, darbecilerin gelişmiş ağından istihbarat elde etmenin zorluğu göz önünde bulundurulduğunda yapabileceklerinin en iyisini yaptıklarını söylediğini aktardı. WSJ, analizini üst düzey bir MİT yetkilisinin, “Eğer bu söylentinin peşinden gitmeseydik ve darbe planını öne çektirmeseydik büyük ihtimalle ölü ya da hapisteydik. Bu, sadece MİT değil, bizim güvenlik aygıtımızdaki sistemik bir istihbarat başarısızlığıydı” sözleriyle sonlandırdı.
BAŞKA APLİKASYONA GEçMİŞLER
WSJ’ye göre Gülen’in müritleri iletişimlerinin izlenmemesi için 2014 yılından beri ByLock adı verilen şifreli bir mesajlaşma uygulamaya başlamış. Gazeteye konuşan Gülen cemaatinden bir kişi ise “Böyle bir uygulamadan doğrudan haberim yok. Gerçekse, hükümetin gazabından kaçınmaya çalışıyorlardır” dedi. Gazete, MİT’in geçtiğimiz kış bu uygulama üzerinden sayısı milyonlara ulaşan mesajlardan meydana gelen yoğun bir trafiği yakalayıp deşifre için çalıştığını yazdı. MİT bu noktada 40 bin ismi deşifre etti. Bu kişilerden 600’ü üst düzey subaydı. Ancak üst düzey MİT yetkilileri gazeteye, ByLock mesaj trafiğinin deşifresinden darbe planına dair bir işarete rastlamadıklarını söyledi. Wall Street Journal analizde, o sıralarda ABD istihbaratının da, Türkiye’yi yüksek siyasi risk kategorisinde değerlendirmekle birlikte, bir darbe tahmin etmediğine yer verdi. Türk istihbarat yetkilileri gazeteye, MİT’in ByLock mesaj trafiğini saptamasının ardından, Gülen’in müritlerinin iletişim kanalına sızıldığını anlayıp, kırılamayan başka bir mesajlaşma uygulamasına geçtiğini açıkladı.Hürriyet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.