Fıratlar mezar ve vasiyet peşinde!
Erzurum'un Hınıs ilçesinde yaşayan Şeyh Sait'in torunu Diyadin Fırat, dedesinin olduğunu iddia ettiği Hınıs, Karayazı ve Tekman ilçelerindeki arazilerin peşine düştü.
Erzurum Güncel- İçişleri Bakanlığı, yapılan başvuruya “herhangi bir bilgi ve belge olmadığı” yanıtını verdi. İçişleri Bakanlığı, devletin 85 yıllık sırrı olan Kürt lideri Şeyh Sait ve arkadaşlarının mezar yeri ve vasiyetinin nerede olduğu konusunda, yapılan başvuruya “herhangi bir bilgi ve belge olmadığı” yanıtını verdi. Şeyh Sait'in torunu Diyadin Fırat, dedesinin mezar yerinin açıklanması, idam edildiğinde dönemin İstiklal Mahkemesi Savcısı Ahmet Süreyya Örgeevren'e teslim ettiği giysi, saat, sigara, ağızlık, tütün kesesi, mendil ve kuşağı ile vasiyetnamesinin iadesi için 23 Kasım 2009 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na başvurdu. Diyadin Fırat, dilekçesinde dedesi Şeyh Sait ile 46 arkadaşının idam edildikten sonra yargılandıkları Diyarbakır'ın Dağkapı semtindeki Yenişehir Sineması, Astsubay Orduevi ve Askeri Lojmanlar'ın bulunduğu mevkide toplu olarak bir çukura gömüldüklerini belirterek, dedesinin mezar yerinin kendilerine bildirilmesini istedi. Fırat, dilekçede Erzurum'un Hınıs, Karayazı ve Tekman ilçelerindeki arazilerin, dedesi idam edildiği tarihte, haksız bir şekilde hazineye devredildiğini belirterek, “Devredilen bu gayrimenkullerin 84 yıllık gelirlerinin hesaplanarak, varislerine iade edilmesi, aksi takdirde kanuni yollara başvurulacağı, maddi ve manevi tahribatların, zararların, sosyal ve psikolojik etkilerin aile varislerine olumsuzlukların manevi tazminat olarak tanzim edileceğini beyan ederim” ifadelerini kullandı. - Jandarma, 'arşivlerde yok' dedi Diyadin Fırat'ın talebi üzerine harekete geçen İçişleri Bakanlığı ilk olarak Jandarma Genel Komutanlığı'ndan bilgi istedi. Jandarma 15 Aralık 2009'da gönderdiği yanıtta, Şeyh Sait'in mezar yerine ilişkin herhangi bir arşivlerinin bulunmadığını belirtti. Bir gün sonra da Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yanıt geldi. Emniyet Genel Müdürlüğü de benzer ifadeler kullanarak, Şeyh Sait'in mezar yeri konusunda herhangi bir bilgi ve belgeye sahip olmadıklarını ifade etti. İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yanıtlarını 28 Aralık 2009 tarihinde Diyadin Fırat'a yazılı olarak iletti. - Fırat: Devletin arşivlerinde var Konu hakkında AKnews konuşan Diyadin Fırat, dönemin İstiklal Mahkemeleri Savcısı Ahmet Süreyya Örgeevren'in 25 Temmuz 1957 tarihinde Dünya isimli yayın organında çıkan beyanına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Örgeevren mahkeme dışındaki bir diyalogda Şeyh Sait'e 'Biz senin hakkında idam kararı verdik. Seni asıyoruz, vasiyetin nedir? Vasiyetini yaz' diyor. Bunun üzerine Şeyh Sait 'Vasiyetimin varislerime ulaşabileceğine inanmıyorum' diyor. Ahmet Süreyya da, ulaştıracağı konusunda söz veriyor.' Şeyh Sait vasiyetini yazıyor, kapatıyor ve Ahmet Süreyya Bey'e veriyor. Ayrıca Ahmet Süreyya Bey'e bir miktar para da teslim ediyor ve diyor ki: 'Varislerim, çocuklarım mezarımı yapsınlar. Mezar taşımı belirlesinler. Bu benim paramdır. (Ne kadar para var o zaman miktar olarak bilemiyoruz) Daha sonra giysileri, saati, sigara ağızlığı, tütün kesesi, mendili, kuşağı, bunları da benim çocuklarıma ulaştırın' diyor. Şeyh Sait, Ahmet Süreyya'yı vasi tayin etmek istiyor ama Ahmet Süreyya, 'Ben mahkemede görevli olduğum için, kanunen bu mümkün değil, fakat bunu bütün şartlarıyla, miktarıyla, olayın özünü de dillendirerek, ilgili yere ulaştıracağım' diyor. Ahmet Süreyya Bey, 25 Temmuz 1957 tarihli Dünya isimli yayın organında, 'Ben bunları götürdüm, İçişleri Bakanlığı'na güvenli bir şekilde verdim. Bundan sonra ne olduğunu bilmiyorum' diyor. Bu söylemlerden anlaşılıyor ki, dedemin vasiyeti ve emanetleri kesinlikle devletin arşivlerinde yer alıyor.” - Genelkurmay ve TBMM'ye başvuracak İçişleri Bakanlığı'ndan beklediği yanıtı alamayan Diyadin Fırat, önümüzdeki günlerde Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) dilekçe yazacaklarını söyledi. Fırat, buralardan da olumsuz bir yanıt gelmesi durumunda İdari Mahkeme'ye başvuracaklarını dile getirerek, şöyle konuştu: , “Bu bir süreçtir, çok acele etmiyoruz. Çünkü Şeyh Sait tarihe mal olmuş kişiliktir. Gelişmelerin kendi doğal şartları içerisinde devam etmesini istiyoruz.” - Şeyh Sait kimdir? Şeyh Sait 1865 yılında Erzurum'un ilçesi Hınıs'a bağlı Kolhisar köyünde dünyaya geldi. 1925 yılında başlayan Kürt isyanına önderlik eden Şeyh Sait, 46 arkadaşı ile birlikte Diyarbakır'daki İstiklal Mahkemesi'nde yargılanarak, idama mahkum edildi. 28 Haziran gecesi Şeyh Sait ve 46 arkadaşı asıldı. İdamların üzerinden 85 yıl geçmesine rağmen cenazelerin nereye gömüldüğü konusunda resmi bir açıklama yapılmadı. 1938 yılında Elazığ'da idam edilen Dersim isyanının lideri Seyit Rıza ile Kürt - İslam Alimi Saîdê Kurdî'nin (Nursi) de mezar yerleri bilinmiyor. Maşallah Dekak
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.